İnsan bir küçük dünyadır. (Mibres Kosmos) -Demokritos |
|
||||||||||
|
Neden bize biz olduğumuzu unutturan kayıpların farkına varma gereği duymuyoruz? Değerli okurlarım sizlere kaleme almakta olduğum bütün yazılarımın başında sorularım oluyor ve ben hiçbir şekilde sorularıma sizlerden cevap alamıyorum. Sizlere sunacağım bu yazımda da bize biz olduğumuzu unutturan kayıpların farkına varma gereği duymadığımızı gözlemlediğim için bu yazımı bizzat kaleme alıp sizlerle paylaşmak istedim. Yapmakta olduğum birtakım gözlemlerim sayesindede haklı olduğuma bizzat kanaat getirdim. Yanılmak isterdim fakat ne yazık ki olmadı. İnsanlardaki bugünü bugünde yaşayalım düşüncesi hakim olmakta ve bu düşüncenin onlara vereceği zararlar hesap edilmemektedir. Sizlere anlatmak istediğim hesapların içinden zarara uğramadan çıkabilsek hayatımızın aydınlanmasına engel olan boşluklara inanın hiç yer olmaz.Bu boşlukların düşüncelerimizi etkisi altına alıp bizleri ters yöne sürüklemesinede bir nevi izin veren bizleriz. Maalesef bizler vermiş olduğumuz bu izinlerle biz olduğumuzu unuttuğumuzun farkına varma gereği duymuyoruz. Bundan da bir an olsun pişmanlık duymuyoruz. Önemini kavramamak için verdiğimiz uğraşları biz olduğumuzu hatırlatmak için vermiş olsak şu an olduğumuzdan daha farklı bir durumda yer buluruz insanların karşısında. Eğer uğramakta olduğumuz zararları göz ardı etmemiş olsak hiçbir şekilde yolumuzu değiştirmek zorunda bırakılmayız. Ne geçmişimizden ders alıyoruz ne de geleceğe dair hakikatlı planlar projeler geliştirmekle uğraşıyoruz. Aksine geçmişimizden ders alma yoluna girme düşüncesine kendimizi kaptırmak yerine zorluklarla yaşamamız lazım geldiğine inandırılmanın çabası ile arkamızda bırakıp geçmişimizi bir an önce aklımızdan çıkarma yolunda yürümenin bizim için daha uygun olduğu düşüncesi ile hareket etmenin kolay olduğunu göz önünde bulunduruyoruz. Kafamızda hakim olan şu manasız boş düşünceyi söküp atsak bambaşka bir yaşam tarzına hakim olacağımızdan şüphe duyulmamalıdır. Dün dünde kaldı yaşanan gün bu gündür yarın bakalım ne olacak düşüncesine insanlar kendini kaptırmaktan geri durmuyor. Demek istediğim dünümüzü unutmadan bugün ve yarının planlarının yapılması lazım gelmektedir. Dünümüzü unutursak günümüzde yarını görebilmek için karanlıklardan çıkış yolunu bulmamıza imkan olmadığı görülmektedir. Bize bizden başka hiç kimsenin zararının olmayacağını aklımızın bir köşesinde bulundurmanın aciziyet düşüncesi olmadığını anlamıyoruz anlatamıyoruz. Bize biz olduğumuzdan bihaber olmamız için oynanmakta olan oyunların içerisine dahil olmaktan geri kalmıyoruz. Hatta nerede ise bu oyunların içerisinde olduğumuz için kendimizle iftihar bile ediyoruz. Bilinmesi lazım geleni bilmekten kaçmayı kendimize uygun görüyor, görülmesi gereken her güzelliğede sırt çevirmenin bizim için daha uygun olduğu düşüncesi ile hareket etmeyi daha çok ön planda tutmayı tercih ediyoruz. Elimizden kayıp giden sırt çevirdiğimiz bu güzelliklerin bir daha ele geçmeyeceği düşüncesinede kafamızda yer vermiyoruz. Yapmakta olduğumuz bu yanlış tercihlerin bizleri uğratacağı zararları hiçbir şekilde hesaba katmıyoruz. Yapmakta olduğumuz yanlışlar yüzünden uğradığımız kayıplara dönüpte bir baksak hayatımızın en büyük yanlışına düşmekte olduğumuzun farkına varmış oluruz. Fakat yaptığımız hatalardan dönmek yerine, yenilerini yapmaktan geri kalmıyoruz. Yaptığımız hatalardan ders çıkarmayı bilsek uğramış olduğumuz kayıplara yeni kayıpların eklenmesine engel oluruz. Bugünü bugünde yaşama düşüncesi yüzünden önümüzdeki karanlıkları hesaba katmıyor, bizleri oradan oraya savurmakta olan rüzgarlara karşı yelken açma hevesine kapılıyoruz. Yürümemiz icap eden yolu seçmek yerine kendimizi ucu bucağı görünmesi imkansız yollara sevk etmenin doğruluğuna inandırmakla yetiniyoruz. Yürümekte olduğumuz yolda büyük bir yanlışa düştüğümüzün farkında olmak bile istemiyoruz. Bize unutturulmak istenen büyük kayıpların, elimize bir daha geçmeyeceğini bildiğimiz halde uçup gitmesine müsaade ediyoruz. Mücadele etmekten ziyade, olduğumuz yerde boş bir teneke misali kalmayı tercih ediyoruz. Hayatımızda olumsuz etkilere sebep olan tercihlerimiz yüzünden, değil kendimize başkalarına bile faydalı olamıyoruz. Yapmamız gerekenin geçmişimizde yapılan hatalarımızdan ders çıkarmak olduğuna ilk önce kendimizi inandırmak sonrada çevremizdeki insanları inandırmak olduğu düşüncesine hakim olmaktır. Bu düşünceye hakim olamadığımız süre içerisinde başarının yanından geçmemizin imkanı olmadığına kanaat getirilmeli ve kanaate varmakta olduğumuz bu düşünceyi de boşa çıkarıp başarıya ulaşabilme yolunda attığımız adımlarımızdan bizleri karanlığa sürüklemek isteyen güçler zaman kaybetmeden haberdar edilmelidir. Evvela bize biz olduğumuzu unutturmak isteyen güçlere kim olduğumuz hatırlatılmalı sonra da bizlere kimliğimizi unutturan kayıpların farkına varılıp daha fazla yok olmaların önüne geçmek için önlemler alınmalıdır. Bahsetmekte olduğum bu önlemlerin alınmaması halinde elimizden daha önemli güzelliklerin kayıp gideceğinin bilinmesi gerektiği aşikardır. Değerli okurlarım sizlerden istediğim yapmış olduğumuz hatalarımızı gözümüzün önünden ayırmayıp o hatalarımızdan ders çıkarmanız gerektiğini bilmenizdir. Aynı hataya ikinci defa düşmeniz halinde telafisi olmayan kayıplara uğrayacağınızı öğrenmeniz sizlere bu yazımda anlatmak istediğim sizlere elinizden kaçırmakta olduğunuz fırsatların kimliğinizin unutturulmak istendiğinin farkına varmanız gerektiğidir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |