Bir sanatçı başarısız olamaz; sanatçı olabilmek bir başarıdır. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
O gece bir boşlukta uyudu sanki Hatice. Sabah uyandığında gecenin ağırlığıyla yataktan ruh gibi sıyrıldı. Bir futbol topunu andıran yorganını evirdi çevirdi. Sonra da çul serer gibi gelişigüzel havalandırdı. Annesini uyandırmamak için parmak uçlarında yürürken boy aynasının önünde durup "İşine bak!" dedi gördüğü surete. Gözlerini ovuşturdu. Sabahları kendini çirkin görmeye tahammülü yoktu. "Hiç espriden anlamıyorsun, yine çok ciddisin bakıyorum da." dedi kendine. Gözü; yerde ters dönmüş, siyah ,tüylü terliğe takıldı. Uzun zamandır gözükmüyorlardı ortada. Pazar çantasının içinde onu gördüğünde gözüne ilişen çöp kutusuna atmalıydı aslında. Odasında uyuyakaldığına göre yorganı top yapmış, çift kale maç yapmışlardı belki de. Terliğe bakıp "Gece boyunca koşturursan böyle yatarsın işte hamamböceği seni." diye geçirdi zihninden. Annesi görse "Şeytan namaz kılar ,hemen çevir." derdi muhtemelen. Bir süre onu izledi. Bir şeyi unuttuğunu fark etmiş gibi telaşla pencereye koştu. Odayı kahverengiye boyayan kumaş perdeyi çekip pencereyi açtı. Birini arar gibi bir sağa bir sola hızlıca baktı. Çok oldunuz artık deyip yerden aldığı terliği camdan aşağı fırlattı. Bütün gece evdeki terliklerin konuşmalarını dinlediğinden yorgundu. Mutfağa geçti. Geceden kalma birkaç bulaşığı yıkadı. Yaktığı ocağa demliği koydu. Üst kat komşusunun terlik sesiyle irkildi. Tavana baktı, sesi takip etti. Kadın salona geçti, diye düşündü. Bu arada ele gelen gelmeyen bir sürü işle oyalandı. Demliğin altı hala yanıyordu. Yeni demlenen çayın kokusu sardı her yeri. Buharlanan cama yumruk yaptığı eliyle bastırıp bir sürü ayak izi çıkardı. Sonra durup kendi ayaklarına baktı. Fırıncı küreği gibi demişti bir keresinde anneannesi. Ama o hiçbir şeye benzetemedi ayaklarını. Mutfak masasında oturan annesine "Ne çok uyudun." dedi çayları koyarken. Sonra söylenmeye başladı. "Senin terlikler bu gece odama geldi yine. Yorganın altına girip ayaklarımı gıdıkladılar. Ben onları ittikçe kendilerine çektiler. Neredeyse yataktan düşecektim. Bütün gücümle itince yere düştüler. Bir de utanmadan bana "Rahat bırak bizi Şizofren Hatçe. Senin yüzünden nereye saklanacağımızı bilemiyoruz, demezler mi? Hayır, anlamadığım ne işi var bunların benim odamda Allah aşkına? Şimdi de beni takip etmeye başladılar. Sevmiyorum işte tüylü terlik giymeyi." derken bütün vücudu titredi. Sandalyesine iyice yerleşti annesi. Kızı için her geçen gün daha da endişeleniyordu. Sanki dev bir mengene göğsünü sıkıştırıyordu. Demliğin buharından çıkan yol onu derin vadilere çağırıyordu. Takıldı peşine. Masada bir süre sessizlik oldu. Zaten pek konuşmazdı ana kız. Dışarıdan gelen simitçinin sesi böldü sessizliği. Kafasının içinde yazıp çizmeye devam etti bütün geceyi. Zeytin tabağını ekmeğine doldurduğunun farkına bile varmadı. Yağlı parmaklarını tek tek yaladı. Söyleyecekleri bitmemiş gibi kafasını sallıyordu. Sakin ol, dedi bir ses. Kafasını sallamayı bıraktı aniden. Ses masanın altından geliyordu. İyice eğildi, baktı sağa sola. Annesi, bir kaşık erik reçeli koydu tabağına. Bir ses duymuşa benzemiyordu. Perde hafifçe havalandı. Parmak uçlarını ılık bir rüzgar yalar gibi irkildi. Hızlı bir manevra ile masanın altına eğildi tekrar. Hiç şaşırmadı, Duman'dı işte. Bu gri tüylü, gece gözlü, yaşlı kediden hiç haz etmezdi. Kedinin sadece bir patisinde siyah, tüylü terliği görmesi kafasındaki tabloyu tamamladı. Kedi Duman, hesap sorar gibi gözlerini belertti. Kart tüylerinin hepsi ayaktaydı. "Terliğin tekini hemen al attığın yerden. Bana büyükannemin hediyesiydi onlar." dedi mırlaya mırlaya. Gecenin düğümünü çözen cümleyi duymasıyla rahatlar gibi olsa da terliklerin onunla bir derdi olduğunu düşünmekten kendini alamadı. "Ocağın altını kapat hadi." dedi annesi gözünü Duman'a diken Hatice'ye.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Özlem Turgut Şili, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |