Seviyorum, öyleyse varım. -Unamuno |
|
||||||||||
|
Bugün izlediğim filmdeki bir sahne, beni bir anda yıllar öncesine alıp götürdü. Çocukluğumu-zun değerli kuruşları arasında bulunan pirinçten yapılmış beş kuruşlarla maalesef gevrek satın alamıyorduk. Hangi arkadaşın fikri olduğunu bilmiyorum, ancak sıkça yaptığımız hile şuydu; demiryolu raylarının üzerine sarı beşlikleri dizip, geçecek treni beklerdik. Uzun katarın ardından bizim beşlikler on kuruş büyüklüğüne erişir ve üzerindeki sembolle rakamlar kaybolurdu. Böylece beşlikleri gevrekçiye on kuruş olarak kabul ettirebiliyorduk. Eski bir demiryolcu çocuğu olarak babamdan, cumhuriyetin zor yıllarında demiryollarının tamir ve bakımında yaşadıkları zorlukları dinlemeyi çok isterdim. Ama bir ailenin ondördüncü çocuğu olmak bana bu ayrıcalığı tanımadı. Bunu içimde hep bir eksiklik olarak gördüm. Babam bana hep mesafeli davrandı. Bana para kesesini emanet eden babam, ne yazık ki anılarını emanet edemedi. Belki de erken ölümü buna engel oldu. Okuma yazmayı yalnızca maaş bordrosuna imza atmak olarak bilen bir baba, bir gün oğlunun yıllarını yazıya hasredeceğini nereden bilebilirdi. Yatağında rahat uyu Uzun İbram ! Her insanın yaşamında önemli anlar, dönüm noktaları vardır. Onun önemi yaşandığı anın koşullarından kaynaklanır. Örneğin, öğretmen okuluna kaydım için satın almak zorunda olduğum müzik aleti gibi. O gün için en ucuzu mandolindi. Ancak annemde maalesef elli lira yoktu. Babamın hiçbir sosyal güvence bırakmadan ani ölümü ailemizi perişan etmişti. Okulun bulunduğu kentte hiç tanıdığımız yoktu. Annemin cesareti gene burada işe yaradı. Rahmetli sorup soruşturmuş, bulduğu bir hemşehrisinden, ödünç para almış. Mandolini aldığımdaki sevincimi tahmin edemezsiniz. Ona, geleceğimi açan bir anahtar gibi bakıyordum. Bu günlerimi borçlu olduğum o elli lira benim için bir dönüm noktasıydı . O gün bize bu yardımı yapan insanları bulabilsem, ellerine sarılıp, hayır dualarını almayı çok isterdim. Altı yıllık yatılı okul yaşamım, doğal olarak üzerimde derin izler bıraktı.Yaşamın acı tatlı yönlerini görmek, tanımak, zorlukların üstesinden gelmeyi öğrenmek hiç de kolay değildi. Öğretmenlerim iyi bir müzik kulağım olduğunu söylerlerdi. Bu nedenle okul korosuna seçilmiştim. Piyano ve keman çalmak rüyalarımı süslüyordu. Okuldaki tek piyano ise müdür beyin kızının hizmetine sunulmuştu! Bugün onları satın alabilecek olsam da, yiten yıllarımı kim bana geri verebilir ki! Şimdi geriye dönüp baktığımda, klasik bir deyişle, kendimi sararan yapraklara benzetiyorum. Günüm geldiğinde, bir yaprak gibi acısız dalımdan kopup, sonsuz bir boşluğa bırakmayı düşlüyorum. O an kendimi, bilinmez denizlere sürüklenen kirli sarı ya da kızıl rengin en çarpıcı tonundaki bir meşe yaprağı gibi hissedebilirim. Doğum ve ölüm sancıları arasında büyük gelgitler yaşayan insanların, yapraklar gibi yeni bir yaşamı kucaklamak için güçlü rüzgârlarla ırmaklara sürüklenmeyi istemesine bilmem gerek var mı? Doğum, hep merak ettiğim bir başka konudur ! Bir çocuğun doğumuyla bir yaprağın doğumu arasında nasıl bir fark var, bilmiyorum. Eğer çocuklarımın doğumunda analarının yanında bulunabilseydim, yorum yapma şansım; hatta yaşama daha farklı algılama olanağım bile olurdu. Ancak sisle yaprağın ölümü arasında bir ilişkiden söz edebilirim. Sis -ölümün en güzel yüzü- yaprakların azrailidir. Her sise yakalanışımda sıkıntılarımı paylaşmak için . bir sonbahar ormanı arasam da bulamam. Bazen sis, yaşamın güzelliklerini bizden esirgeyip, doğayı bir yorgan gibi örttüğünde, altında sere serpe uzanmayı ne kadar da isterdim! Bilirsiniz, o güzelim nilüferler de hep sonbaharı beklerler, sararıp solmak için. Onları o durumda görmeyi hiç istemem. O an, benim için büyük düş kırıklığı olabilir. İnsanın kendi ölümünü görmesi gibi bir şey bu! ../..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |