..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey olduğunu söylemesi gerekir. -Balzac
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




18 Mayıs 2018
Eksen Çağı 6  
Bayram Kaya
Köleci süreç içindeki aile anlayışı giderek sosyal ve toplumsal kurumlar olarak, oluştu. Ön ittifaklar içinde olmayan aile kurumu nedenle; gelenekti anlatanlardaki ön ittifaklı özneler köleci inşadaki tekil ve çoğul özneler üzerinde anlaşılacaktı. Bu aktarımlar köleci mantıklı dille yazılmakla çok amorfturlar.


:EFJ:
Ön ittifaklar içindeki bir ittifak kendisini Apsu ve Tiamat birleşmesi olukla söylüyorsa; bir başka ön ittifak ta kendisini aynı mantıkla "lahmu ve laham" birleşmesi olmakla tanımlıyordu. Akabinde ve aynı düzlem içinde Anşar ve Kişar birleşmeli birçok değişik ilahi ittifak isimleri ortaya çıkacaktı.

Tarih te ve mitoloji de; totem, ilah, El gibi mana anlamaları arasında pek çok zaman farkı vardır. Bu zaman farkı içinde farklı gelişme düzeyini içeren sağlama-sağlatma ve üretim ilişkileri farkı vardır. Kimi tarih tanımında ve mitoloji anlatımı içinde bu ilişkiler ayrımına vurgu yapılmamaktadır.

Bu tür özensiz söylemler içindeki groteski olan, totem olan, İlah ve El olan mana anlayışlarının hepsi aynı bir anlam gibi söylenir. Böylece totem, ilah, El mana anlayışı birbirine karışır. Bu tür belgisiz söylemler içinde kim nedir? Hangi mana ile nasıl oluşuyor? Gibi söylemlerde bunları anlamak kolay kolay olası olmaz.

Kendi bölgesi kendisine anlam olan totem grupların, kendi bölgesi dışındaki doğal çevre ile pek bir ilişkisi yoktu. Evliya Çelebi gibi Macellan gibi Marko Polo gibi seyahatleri ve seyahat edenleri de yoktu. Yani sağlama yaptığı doğa da zaten bölge anlaması içindeydi. Bu nedenle bir totem grubun dıştan dış dünya ile teması olmaması nedenle bölge dışındaki olası anlamları henüz, parçalı isim sel anlamlarıyla kategorize etmemişlerdi.

İlk isim ver me süreci ittifaklarla ortaya kondu. Yukarı yer toprağı GÖK denen yerle, aşağı yer toprağı olan YER birbirinden ayrıldı. Yani yerle gök birbirinden ayrıldı. Veya Akad ile Sümer birbirinden ayrıldı. Her biri birbirine göre bir ad bir isim bir tanımlama olmakla ilk kategorize ediş ortaya çıktı. Artık hiçbir anlama yeriyle yönüyle belli bir coğrafya oluşla kategorik tanımlama edilmeden anlaşılır olmayacaktı.

İsimsiz lige isim veren; adsız oluşa ad veren her bir ittifakı süreçler, yine başka bir ittifakı süreçlerin kendisine isim vermesi olan süreçlerle birbirini takip etti. En temel isim ve anlam kişinin kendisi ve kendi benliğiydi. Yani tüzelin olan grup beni ve grup benliğiydi. Grup benliği anlama ve anlatmanın sabit noktasıydı. Diğer tanım ve anlamalar bu sabit noktaya göre tanım anlama ve anlatımlardı.

Grup merkezinin yukarısında aşağısında sağında ve solunda olanlara isimler verilecekti. Grubun (Sümer’in) yukarısı olan Gök topraklarda An (gök) olan grup vardı. An; hem yer adı, hem yön adı, hem grup adıydı. Bu üç eşleştirme ve bağıntı henüz birbirinden ayrılmamıştı. An ismi, sadece bir grubun diğer grubu; yer, yön, grup adı olmak üzere grubu bileşik durumlu söylemle anlam, anlatım yapmaktı.

Kategorize ediş henüz ayrıntı olarak kategorize ediş te değildi. An yani Gök olan grubun aşağısı olan topraklar dediği coğrafyada da Kİ ya da YER vardı. Yan Sümerler vardı. Nasıl gök yukarı topraklardaki Akadlarsa Yer de aşağı topraklardaki Sümerlerdi. İttifak ilahı An Ve Ki ittifaklı olmakla tevhit AN-Kİ’ydi.

Yine kendi ittifaklısına isim veren ittifaklardan biri Anu (gökler) ve Ea (yeryüzü) ittifaklı süreçti. Ve ilahi süreçler biraz uzun süren totemi süreçten sonra ortaya çıkmıştı. Fakat ön ittifaklar oldukça hızlı bir gelişmedirler. Sonunda groteski anlama üzerindeki totemi süreçler de; totemi süreçler üzerine olan totemi mana anlatımlı bağıntı üzerindeki ön ittifaklı süreç te tamam oldu.

Böylece, ilahi anlayış birbirinden farklı ve birbirinden ayrı yukarı olan; gökyüzü toprağı olan; tatlı su çevresi ve aşağı yer olan Kİ, bataklık çevresindeki yeryüzünden oluşmaktaydı. Ancak bu ön ittifakı kolektifi oluşlardan sonradır ki El anlayışı kişi bencil oluşlar içinde yaratılış daha yeni başlamış olacaktı. Groteski mana anlayışından, nelerle; nerelere gelinmişti.

Daha önceki anlatımlar hem korundu, hem güncele uyduruldu. Ön ittifaklı ve El ittifaklı süreç kırınımları içinde anlama ve anlatımlar nedenle oluşan yeni anlama ve anlatımlar içinde akıl almaz mitoslar ortaya çıkacaktı. Bunların bir kısmının şöyle bir kaba sunumlarını verelim.

"Daha genç olan ilahlar anne-babalarına karşı ayaklandılar". Burada önce olan bir durum sonra olan bir duruma göre yeniden ele alınmıştır. Önce olan ön ittifaklardı. Ön ittifaka katılan gruplar bir zaman sonra ittifaka olan uyumsuzlukları nedenle ya gruptan ayrıldılar. Ya Nuh gibi gruptan sürüldüler. Gruptan ayrılanlar kendi ilah gruplarıyla. Ayrıldılar.

İlah grubun ve grup aitliğinin adıydı. Grup aitliği ön ittifakı nedenle melez doğumlardan oluşan insanlardı. Sürgün yiyen ya da ittifaktan ayrılan grup bu ilah adı ile ve etrafındaki ilah adını temsil eden ve ilahlar melezi olan insanlarla ayrılıyordular.

Bir kere ilk ön ittifakların dilinde ana baba kavramı hiç yoktu. Ancak özel yararı gözeten El ittifakının içinde ana baba kavramı oluşturuldu. Yani köleci sistemle birlikte ana baba kavramı vardı. Aile köleci sistemle ortaya kondu. Bu nedenle ön ittifaklı ayrılık ve sürgünler “daha önce genç olan ilahlar ana babalarına karşı çıktı” diye söylenemezdi. İlahlar irade kullanan gruplardı. Olsa olsa katılımcı bir ilah grubu, diğer ittifak ilahlarının müşterek (ortak) kararlarına karşı yine bir irade ile karşı çıkıyorlardı.

Köleci sistem hem kendi sürecini yaşıyordu. Hem de yeni yaşamlarını hikâye ediyorlardı. Hem de kendilerine gelen kendilerinden önceki dönemi anlatan aktarım ve anlatım biçimleri olan söylemler vardı. Aktarımlar köleci dönem öncesindendi. Köle olmayan ilahtı toplumların ittifakı tarihleriydi.

Aktarımlar kendilerinin yaşamlarına benzemez denliydi. Aradaki farklar düşünsel kırılmalar yarattığı gibi anlaşılmazlıklar ortaya koymakla kara delikler oluşmaktaydı. Anlatılanları köleci dönemin diline göre anlamak ve köleci mana ile ifade etmek zorundaydılar.

Oysa erken döneme ilişkin anlatılanlarla hayal edebildikleri veya gözlerinde canlandırabildikleri kendi yaşamlarıydı. Anlatanlar ve dinleyenler de şimdiki köleci sistemdi. Köleci sistem ile giderek aile sahibi olundu. Hele de oligarşi yapılar içinde aile denen ana, baba ebeveyn, amca, dayı, hala gibi geniş ferdi oluşumları içindeki çocuklardan oluşuyordular.

Bir de soylu olup, efendi sınıf denen; sahipliği olan aileler vardı. Yani yeni hikâye anlatıcıları, hikâye içinde geçen olay durumlu olumlulukları ve olumsuzlukları eski dönem içindeki kolektif statüye göre değil de köleci statüye göre anlayıp anlatacaklardı. Aktarımların her birini irade sahibi olan grup süreçlerine göre anlatamayıp, El’e karşı taat ve itaatte kusur olabilecek durumları isyanlar biçiminde anlatacaktı.

Ön ittifakın totem kültürden sapan her bir travmalarını ve ittifakı günlerde yaşanan kurban şölenli travmalarını ilk kez kullandıkları sözcükle tufan diye söylemeleri vardı. Bu tür tufan aktarımları köleci sistemde köleci dil ile doğal afetlerden oluşan tufan söylemleriyle yeniden aktarılacaktı.

İlahi grup ihtilafları (anlaşmazlıkları) kendi oligarşin zamanları içindeki El kavgaları gibi, aile kavgaları gibi Ele karşı taat ve itaatsizliğin isyanları biçiminde anlatılacaktı. Köleci sürecin kendi sosyal anlamalarına göre kendi öncesini kendisine anlatan kulağa küpe bir hikâyelerdi

Köleci süreç içindeki aile anlayışı giderek sosyal ve toplumsal kurumlar olarak, oluştu. Ön ittifaklar içinde olmayan aile kurumu nedenle; gelenekti anlatanlardaki ön ittifaklı özneler köleci inşadaki tekil ve çoğul özneler üzerinde anlaşılacaktı. Bu aktarımlar köleci mantıklı dille yazılmakla çok amorfturlar.

Çünkü ön ittifaklarda olmayan ana baba tanımına karşın; An ve Ki birleşimli kuşak An ve Ki’nin melezi olmakla, An ve Ki grupları arasındaki melezlerin velayet paylaşımlı An melezleri Anunnakiler ya da Ki melezleri olan melez Kingular vardır. Başkaldırma ilk etapta an ile Anunnakiler arasında olur. Ki bunlar An ve Ki bileşimli kuşağın paylaşılan velayetle An grupla olan isimleri Anunnaki tanımları asla biyolojik olarak tanımlanmazlar ve biyolojik olarak hiç bilinmezler.

Anunnakiler denen kuşak; gökten yere ineneler ile [yukarı topraklar olan Akad yurdundan yere (Sümer’e) gelip buluşma yapanların ] Ki gruplu Eva çiftleşmeden doğanlardı. Ya da göğe çıkan (yukarı yurt Akad topraklarına giden) Ki gruplu Adamlarla An gruplu Eva çiftleşmesinden doğanlar vardı.

Bu melezler velayet paylaşması yoluyla Ki grubuna düşen melezlerdi. Yani göklerin de kararıyla gökten yere düşen (Akad yurdu tapınak doğumlu) melez çocukların Ki grubuna verilmesiyle isim alan Kingulardı. Tarihin ilk melezleri. Ama biyolojik tanımlama olmayan, ahit çocuklarıydı.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.