Çok uzun bir yoldan geçiyorsun. Gözlerin kimi kapalı kimi açık. Açık olduğu zamansa çoğu zaman güneşin parlak ışığı öyle çok gözünü alıyor ki gördüğün sadece kafanda tasarladıklarının hayali oluyor. Herkesi, kendin nasılsa öyle görüyorsun. Davranışlar seçici değil. Her ilişki kuranı iki gün sonra telefonda bir şey isterken bulmayı beklemiyorsun.
Aynı bardaktan su içtiğinle beraber yürürken yolda yalnız kalmayı beklemiyorsun habersiz. Aksine çukur varsa yolda görmez, duymaz diye elini tutuyorsun. Tuttuğun notları paylaşıyorsun hatta bilmediğini farz edip kopya bile veriyorsun. Yarın aynı işyerinde çalışıp senden önce toplantı odasına girip senin anlattıklarını kendininmiş gibi paylaşmayacak gibi.
Aşık oluyorsun hiç evlenmeyecek gibi. Öyle yoğun ki duyguların hepsini bitirip yarına kalmasın diye uğraşıyorsun. Yerine başka başka hislerin alacağını bilmiş kahin gibi.
Tasarladığın her şeyin olabileceği umudu, yerine getirebilecek gücü sana büyük bir minnettarlıkla sunuyor. Bazen öyle kesişme noktalarında kalıyorsun ve öyle olabilecek şeylerden asla olmayacak şeyler için vazgeçiyorsun ki o güç sana buna katlanacak zihni de bağışlıyor.
Zamanın yavaş aktığını damarlarında hissediyorsun bu yüzden her şeyi hızlandırmak, oyunun bir sonraki kuralını öğrenmek için yanıyorsun. Ama
-Kuralların gerçekte hiç değişmediğini, değişen tek şeyin senin gözüne kaçan ışığın gitgide sönük bir muma dönüştürüldüğünü,
söyleyenleri alaycı alaycı süzüyorsun. Zira sen öngörebilen ve dinamik yapınla bütün düşmanlardan kendi dünyanı kurtarabileceğinden eminsin.
Pencereden yansımana bak şimdi ..
Zeus'u Kızı.; Gençlik Başımda Duman
Zamanın yavaş aktığını damarlarında hissediyorsun bu yüzden her şeyi hızlandırmak, oyunun bir sonraki kuralını öğrenmek için yanıyorsun Aşık oluyorsun hiç evlenmeyecek gibi. Yerine başka başka hislerin alacağını bilmiş kahin gibi.