İNSAN VE İNSAN
İyi bildiğimiz ve yakından tanığımız, anlaşılması zor bir varlık. Yani biz.
Rengimizi görmek için aynaya bakın.
Dünya ile aşık atan, onunla aynı oranda sulu. Yani % 70 .
Maymundan geldiğini iddia eden bazı canlılar vardır. Aslında öyle demiyorlar da, kendi çaplarında üstün zekalarını göstermek için, küçümser bir yöntem izliyorlar.
Siz de anlamış gibi yapıp, ha evrim kuramı mı dediniz, anladım deyiverin.
Ben 1/8.000.000.000 insan.
Her türlü insan var… velisi de delisi de.
Eğer yanlış bilmiyorsam, kimyasal tepkimeler maddelerin enerji düzeyini aza indirecek şekilde olur. Sözgelimi hidrojen ile oksijen yan yana gelince, hemen sarmaş dolaş olup, daha kararlı hale geliyorlar(1983)
Enerjiyi kontrol edemezsek, size yol su elektrik olarak geri döner. Al sana stres. Hepsi mi… evet hepsi.
Bir çok hastalığın katalizörü veya işbirlikçisi. Sen bileşke kuvvet diye bir şey duydun mu. İşte hastalıkların bileşeni.
Zamanında, kafamda bir şeyler oluşmuş, yanarak N2 ve H2O veren bir maddenin yakacak olarak kullanılması durumunda, pek çok kolaylık sağlayacağını hissetmiştim. Gerçekte böyle bir madde olup olmadığını bilmiyorum. Ama, bakarsın olur.(4 Haziran 1983)
Bu arada insanı incelerken, işe insan olarak değil de, en basitten, sözgelimi tek hücrelilerin özelliklerinden, canlıların oluşum teorisinden başlamak mantıklı olabilir. Ne kadar birbirimize gülsek de, kendimiz için yaşarız. 4 Haziran 1983
Mikrop, virüs, tek hücreli canlılar, yalnızca hücreyi anlamadan, kocaman bir bizi anlayamayız. Ne ilgisi mi var. Bir tuğlayı anlamadan, koca binayı anlayamayız.
Evrim teorisini bildiğini sananlar, sözüm size. DNA yı çözen arkadaş, boşuna mı kürek çekiyor.
Ama ben, canlıların evrende var olan enerjiyi depolamak için oluştuğunu düşünüyorum. Bugün canlılar canlı olmasa idi, dünyanın hali nasıl olurdu, kim bilir.Hesaplanıp, kestirilebilir.Evrendeki tüm maddeler enerjiye dönebilir.
Bu da enerjinin maddeyi şekillenmeye zorladığını gösteriyor. Isınan su buharlaşıp, enerjinin isteğine boyun eğmiyor mu? Yağmur oluşması ilkel bir canlıyı andırmıyor mu?
Yanıt olumlu yada olumsuz olabilir. Ama ben, canlıların evrende var olan enerjiyi depolamak için oluştuğunu düşünüyorum. Bugün canlılar canlı olmasa idi, dünyanın hali nasıl olurdu, kim bilir.Hesaplanıp, kestirilebilir.Evrendeki tüm maddeler enerjiye dönebilir
Eğer periyodik cetvel enerjinin değişik şekil almasıyla oluşmuş maddelerden kurulu ise, dünyadaki canlılar arası ayrımın da bu modele benzetilmesi gerekir.
Maddelerin tümü nasıl enerji ise, canlıların tümü de sonunda aynı özellikleri olan varlıklardır.
Bu arada bizden daha fazla gelişmiş bir uygarlığın, Dünyayı deney tüpü olarak kullandığı, da bana olabilir geliyor.
Sözgelimi tüm evren şu anda bir öğrencinin önündeki deney tüpünde. Bu arada bize çok hızlı çoğalıyor gözüken mikropların da hakkını yememek gerekir.Kollarında Japon yapımı saat yok ki, bizim gibi zamana uysunlar.4 Haziran 1983
Nerde kalmıştık
Nerde kalmıştık. MS ile ilgili sorun çözüldü. Ama çözüm gerçekleşmedi. Nedeni basit. Hesna’nın önermesi. Sorun mucize ilaç değil. Kortizon ve türevleri değil
Sorun değişmeyen şartlar. Çözüm sorunun içinde.19 Ağustos 2017 Cumartesi
İyi de bu da nerden çıktı. Konumuz insandı. Evet konumuz insan.
Kendini başkasının yerine koyma, aşırı empati hastalığı
Adam kayıp babasını öldürdüğünü itiraf ediyor. Yargılanıp, idam cezası alıyor. Derken baba çıka geliyor. Adam alzaymır… kaybolmuş.
İki arkadaş çevreyi dolaşırken. Bir ceset görüyor. Hemen gerekli emniyet birimlerine haber veriyorlar. Bir sorgu, bir sorgu… cinayeti itiraf ediyor. İdam cezası alıyorlar.
Ölen çocuğun ailesi ta Hollanda’dan gelip, çocuklarını kendi arkadaşlarının öldürdüğünü ispatlayıp, iki genci kurtarıyor. Gavur işte.
Maktule tecavüz edildiğine dair bulgu yok. olsun birkaç sanık bulunup, suç itiraf ettirildiği gibi ne senaryolar imzalatılır, akıl sır ermez.
Sanıklar suçu itiraf edip, saçma bir senaryo tutanağa geçince, başkan soruyor, sanık suçu itiraf etmiş, neyi savunuyorsun avukat bey.
Devenin kulağı değil, tırnak ucu.
Araya Ferhan Şensoy’dan bir oyun… Pardon … merak eden arasın.
Elindeki ders notlarını ezberlemeye çalışan öğrenciyi sınav salonuna sokmayan dekan.
Yok bu olayların sağlık ile ilgisi… Ne alaka…
Birkaç insani örnek sonrası söyleyelim. Doğada insana özgü gerçekler bunlar. Avcı canlı avını yakalar ve yer. İnsan gerçek dışı olayları kabul ettirir. Ha işkence aletleri, gelişmiş ülkelerin imalatı. Gelişmiş alete ihtiyaç yok aslında.
Demek ki insan, işkence yapan hayvanmış.
Reklam ve propaganda yapan hayvan
Akıllı ya her türlü iyiliği ve kötülüğü yapabilir.
Sulh Ceza Mahkemesinde staj yapıyorsun…Kaçakları oynayan biri getiriliyor. İfade sonrası, yargıç, gidebilirsin diyor…adamın söylediği hiçbir şey inandırıcı değil. Yargıcımız yılların yargıcı.. bize, yani stajyerlere bakıyor ve gülümseyerek, bizi aldattığını sanıyor… diyor.
Olaya nereden baktığınız önemli… biz yakalıyoruz, mahkeme salıyor diyen güvenlik görevlisi, yargıcı kandırmaya çalışan adam ve yalancılık uzmanı Zübük.
Biliyorsunuz Zübük, Aziz Nesin kitabı… Kemal Sunal’ın harika filmi. Hem okunması hem de izlenmesi önerilir.
Ne ilgisi mi var…
İlgiyi merak eden varsa, Muzaffer İzgü kitaplarına da bakabilir. Süleyman Efendi İnsanı arıyoruz ya.
DAEŞ terör örgütüne karşı savaşan müttefik kuvvetler, biraz bombaladığı yerleri, güvenli olarak bizim ünlü terör örgütümüze teslim ediyor.
Aslında ikisi de kendi adamları. Tavşan kaç, tazı tut oyunu ile, kendi oyununu oynuyor.
Peki bu oyunu kime satıyor.
Her malın bir alıcısı var.
80 günde Dünya Turu var ya… Jule Verne… o öykü ile Şu Çılgın Türkler arasında bir benzerlik vardı ya… size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum diyen komutanın mavi gözleri. Bir tümcelik koca bir destan.
Konu insan olunca, Sultanahmet meydanındaki hiyeroglif yazılardan, Çorum Müzesinde bulunan Kadeş Antlaşması, tüm çivi yazıları, Orhun Kitabeleri, büyük küçük tüm kütüphaneler, mezar taşları. Hani bir mezar taşında, İlber Ortaylı anlatımı, karı dırdırından vefat eden…efendi, Yakapınar’daki sengi mezarlar.
Her yerde kendi DNA nızın izlerini bulacaksınız. Tarihi yapanlar da yazanlar da aynı DNA nın kopyeleri.
İşte kaynakça.
MS ye farklı bir bakış
Doğanın bir parçası olan insan, fizik dünyanın da bir parçasıdır; kaçınılmaz olarak. Ancak fazlası da vardır… tüm canlılık davranışlarına da sahiptir. Diğer canlılardan farklı olarak, psikolojik bir dünyası vardır.
Korku tüm canlıların savunma refleksidir
Şartlı refleks akıllı hayvanlara özgü gibi görünür.
Öğrenilmiş engel, veya çaresizlik süreci, öğrenme ile ilgilidir.
Akıllı canlı olmak yeterli…
Tavuklara yaklaşınca, bir horozun saldırısına uğrayacağını bilen horoz, açık davranışlardan kaçınacaktır. İki baskı altındadır bu horoz… Doğal yapısı gereği, tavuklara yaklaşmak istemektedir. Yaklaşma girişimi olursa, diğer horozun saldırısına uğrayacaktır.
Bu durumu önlemek için, ilacın faydası olur mu . Saldırıya uğrayan horoza cesaret ve kendini savunma sı için doping verilebilir mi, bilemeyeceğim. Cinsel gücü de düşürülebilir kimyasal yoldan. Onu da bilemeyeceğim.
Bir diğer seçenek cinselliği baskılamak… ya testisleri alınacak yada cinsel isteği engellenecek… Nasıl olacağını ilgililer düşünsün…
Bunu boğalarda gözlemledik. Dişiler, testisleri alınmış boğalara yüz vermiyor. Bunun bir anlamı da yok… Önceden güçlü erkeğe yaklaşan dişi, cinsel gücünü kaybettikten sonra, fizik olarak daha zayıf ancak cinsel yönüyle güçlü olan boğaya yanaşıyor.
Doğanın kuralı… canlılığı devam ettirmek üzerine kurulu…
MS nin görülme sıklığı, cinsel olarak güçlü olunan yaş dönemine denk geliyor olabilir mi..
Güçlü olmak ve engellenmek… cinsel yaşamın bir şekilde çekilmez hale gelmesi, Horoz saldırısı beklemiyoruz doğal olarak… Kaynağı ne olursa olsun, cinsel sorunlar, engel görevi yapaabilir. Kadın doğum uzmanı, üroloji uzmanı, psikiatrist ve psikolog.ı… Buyrun buradan yakın…
Hay Allah… ilaç tavsiyesi yok….ot tavsiyesi, çöp tavsiyesi yok…