..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Materyalist bir dünyada yaşıyoruz, ve ben de materyalist bir kızım -Madonna
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Poyraz Vurgun




22 Ocak 2003
Yaşam Ne Yapıyor?  
“Yaşam durgun denizlere akar…”mi?

Poyraz Vurgun


Filozofların, düşünürlerin tarih boyunca çok kafa yormuş olmasına ve düşünce olarak değişik kamplara ayrılmış olmalarına rağmen, bireyler de kendince bu sorulara cevaplar aramış -arıyor- ve bundan dolayıdır ki herkes kendince bir yaşam felsefesi oluşturuy


:BDGE:
“Yaşam durgun denizlere akar…”

Ne kadar şiirsel değil mi? Aynı zamanda ihtiyarlık belirtileri de yansıtıyor. Çok hareketli, oldukça yorucu bir yaşamın ardından yapabileceği herşeyi yapıp bitirmiş; durgun sulara
ulaşmıştır. “Yaşamdan emekli oldum” dese çok daha doğru
olurdu ama o biraz daha şiirsel olmaya çalışıyor ve “Yaşam durgun denizlere akar ” diyor.

Yaşam durgun denizlere mi akar?

Nereden geliyor ki durgun denizlere akıyor?

Ne yapıyor?

O aslında nedir?

Onun ne olduğu ortaya konulduğunda ne yaptığı da daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum. Ancak bu tersinden de doğrudur; ne yaptığına bakarak ne olduğu da tesbit edilebilir. İnsan yukardaki soruları ya da benzerlerini hep soragelmiş, bunlara cevaplar bulmaya çalışmıştır. Öyle ki, bu sorulara buldukları ya da verdikleri cevaplar nedeniyle deli ilan edilmişler, kelle vermişler; ya da cadı kazanlarında diri diri yakılmışlardır.

Filozofların, düşünürlerin tarih boyunca çok kafa yormuş olmasına ve düşünce olarak değişik kamplara ayrılmış olmalarına rağmen, bireyler de kendince bu sorulara cevaplar aramış -arıyor- ve bundan dolayıdır ki herkes kendince bir yaşam felsefesi oluşturuyor.
O öylesine geniş ve kaygan bir şey ki, bir seferde ortaya konulamıyor ve her defasında tekrar tekrar keşfedilmesi gerekiyor.

Yaşam nedir?

Konuyu anlaşılır ve açık kılmak için -karışık, anlamsız ve derin kelime ve sözcüklerle işi karıştırıp zora süren tüm felsefe ve görüşler aslında konu hakkında kesin ve doğru bilgisi olmadığı için saptırmaya çalışmaktadır-bireylere bakmak gerekiyor.

Yaşam bir hasta için: puslu bir penceredir. Dışarda olup bitenlere ilğisizdir.
Yaşam bir genç için: Sevinçtir, çığlıktır.
Yaşam bir ihtiyar için: Seyredilmiş bir filmdir.
Yaşam fakir için: Lanet olsundur.
Yaşam hayatını kazanabilmiş, yemek içmek dışında tiyatro, film vb etkinlikler içinde bulunabilen için: İlginçtir.
Yakınlarını, sevdiklerini kaybetmiş, büyük kayıplar yaşamış biri için yaşam: Kalleştir, kin tutulması; intikam alınması gereken bir şeydir.

Demek ki yaşam bireyin ruh haline göre şekilleniyor ama aslında herkes için var olan aynı yaşamdır. Birisi için coşku, sevinç kaynağı olurken; aynı yaşam bir başkası için cehennem olabiliyor. Hangi pencereden baktığımıza bağlı. İşte tam bu noktada şu soru geliyor aklıma:
“Yaşam durgun sulara akar” diyen ruh hali hangi pencereden bakarak söylüyor bunu?

Yaşam bir enerjidir. Ve enerji çeşitli biçim ve hallere dönüşmesine rağmen enerji olmaya devam eder. Yaşamı durdurmak, onu kalıplara sıkıştırmaya çalışmak bunca yıllık insanlık tarihinde görülüyor ki imkansızdır vede bu bunu yapmaya çalışana keskin sirke misali zarar vermektedir. Sovyetler birliğinin yıkılışına bu bir neden sayılabilir mi?

Yaşamı sevebilirsiniz, onu içinizde hisseder ve kavrayabilirsiniz ancak onu tutamazsınız, üzerine kapıyı kapayamazsınız. Elinize alamazsınız...

O halde yaşam durgun denizlere akmıyor, hayır. O daha büyük bir oyun oynamak, daha tecrübeli olarak yeniden başlamak için toparlanıyor. Eger bunu yapamazsa hastalanıyor ve sonuçta ölüyor. Hep hareket halinde, devamlı değişip arınan, sürekli yenilenen bu enerjiye selam! Ozanın yüreginde duyarak coşkuyla haykırışını burada yenilemek bu yazıya en iyi son olacaktır:

“Selam sana yaşam ateşi !”




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gitmese ölecekti… [Öykü]


Poyraz Vurgun kimdir?

Onüç yaşımdan bu yana yurtdışında yaşıyorum. Şiir, öykü yazarlığı, amator gazetecilik yaptım. Daha sonra zihin üzerine çalışmalar yapan bir gurupla bu alanda bir araştırmaya katıldım ve insanın, yaşamın ne olduğuna dair kesin bilgilere ulaşmanın mümkün olduğuna; bu bilgilerin uygulandığında başarının ve mutluluğun kesin bir sonuç olarak herkes tarafından elde edilebileceğine tanık oldum. İnsanlar kendi güçlerini küçümsemek gibi bir hastalığa sahipler. Bu nedenle yapılabilecek en etkili sanat biçiminin insanı motive eden, ona kendi gücüne güvenmesini sağlayan sanat olacağı sonucuna vardım. Bu amaca yönelik olan yazılarım değişik yayın organlarında, internet sitelerinde yayınlanmaktadır. Yazılarımın öyküde, Halide Edip Adıvar’, şiirlerimde ise Nazım’dan etkiler olduğu söyleniyor. Felsefi yazılarımın ise sadece bana ait olduğuna inanıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Nazim Hikmet, Dostoyevski, Tolstoy, L. Hubbard


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Poyraz Vurgun, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.