Hayguhi Anneme

yazı resimYZ

Bana olan bakışını gördüğümde;
Annemi gördüm,yenilgilerimi gören sultanlar gibi
Getir dedi,getir..gönül kitabını görmek istiyorum/Lavıko Rındık
Açtım gönül kitabımı serdim önüne(Annem gibi kokuyordu)
İlk sayfa şöyle başlıyordu;
Yaban otu ektim anne,yaban otu
Yoksul olanlar adına
Kavuşamayanlar adına
Zulüm görenler adına
Hüseyine kavuşan Aşure adına
Baktı gözlerime,baktıusulca,acıyarak
Şair Ateş ağacıdır oğul,Su perisi,Gökteki bulut/Arasta
Topraktaki hüzünlü yara
-Bir Zeytin tanesini sevindirdin mi hiç oğul?
Döndü sayfalar birer birer;
Hiçbir kıymeti yok susmamında,öfkeminde diyordu diğer sayfalar
Kırık yakut olur göğsümdeki kırlangıçlar/Sosinamın
Kül yutan,sevgi yutan şehirlere sus biriktiriyorum
Yaşasın Seviyor çıkan papatyalar.
Bermaz ovası kokan kekikler ,ahlatlar
Şalıma hüzün bırakan nota,akrep basenli yemeni
Ruhumu ölçüp ölçüp kefensiz bırakan ;diyordu sayfalar
-sen söyle Annem ,dedim sen söyle;Kederlenme
-Çok bin kere yazacaksın oğul dedi ,çok bin kere öleceksin
Bütün mazlumlara,masumlara bağlanacaksın
Sonra diğer sayfalara geçtik birlikte(annem gibi gülüyordu)
En güzel süsü;gülümseyişi diyordu mısralar
Kızışan kısraklar gibi,defne gibiölüm gibi.
Ne fark eder ki diyordu mısra;Rosa gülü,Kır gülü veya sakız gülü olmasa
Benim olmadıktan sonra yalınayak koşan zülüfler?
Yüzünde tatlı ,masum ,utangaç bir gülümseme ile
-Kim bu dedi ..kim oğluma,oğluşuma kan revan kalem kullandıran?
Sustum,,susmam lazımdı da sustumSöz verdim sır vermem diye
Yokluğu sedef,suskunluğu hançerin zulası olan dedim sadece
Çevrilen sayfada şöyle diyordu;
Küllenmiş korlar adına,
Kırılmayan incir dalı adına,
Yeşilin kıyısında duran dilber adına,
Çobanaldatan kuşlar adına..Sevdim seni ey Zamansız Güman../Harfsiz lisan
Bal ile yıkananım üstüne,
Bozkırlar,yabanlar,turnalar üstüne,
Ekmeğin üstüne ,tuzun üstüne..
Şimal yıldızı üstüne.Sevdim seni ey Zamansız Tufan/Hecesiz lisan
Mısraya gömülen gözyaşlarımı ,göğsüme batan tırnakları
Kim çıkaracak şimdi? sen söyle annem, annem.
Yüreğin son sayfası gelmişti sonra ve sonra
Ey Asil ilham,Ey yaşlı kıta,ey sürülen mazlum halklar
Sesleniyorum size,şiir yazın bana,yarınlara,kardeşliğe
Annemin gözünde gözyaşı gördüm ki
Ağlasa; yağmur dökülse ortadoğuya,bereket fışkıracaktı Anadoluda,Mezopotamya da
Bu seferde şair sormuştu soruyu, yüreğin son mısrasında;
-O Dudağının yanındaki kıvrımda şiirdir..okuyan ben isem,
-Sarı kavga çiçeğim ne zaman açar Gürcü gürcü..?
Ne zaman dinecek bu ayrılık,bu aykırılık, bu çöl saatler?
Ne zaman insanca yaşayacak bu mazlum kavimler, hepimizler?
Ne zaman Celladına gülümseyecek embesiller,emperyalistler?
-Bir şairi susturmak en büyük cinayet oğul,en büyük cinayet dedi sadece
Ah Annem;
Ah şalıma hüzün bırakan ,
Ah bin yıllık ahlar ağacım,
Ah Kavgamın orta yerinde gözü yaşlım,
Gülümse bana,Sadece gülümse,bir umuda gülümser gibi
Zebura,Tevrata,İncile,Kurana gülümser gibi
Beni şimdi Anladınmı Anne?Anladınmı Anne?Anladınmı Anne?

Servet ALKAN
11.10.2017/Malatya

Başa Dön