..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ölümden sonra yeni birşeylerin olduğu konusunda umutluyum. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




22 Ağustos 2017
Köleci Yasalar 9  
Bayram Kaya
Ama türkücüleri futbolcuları toplum içinden çekin toplumun kulağı bile duymaz. Topluma değer katanlarla; tolumun sömürü çarkına katılama olan süreçleri birbirinden ayırın. Elbet türkücünün şarkı söylemesi bir geçim karşılığı olacaktır. Ama bu toplum normu dışında astronomik rakamlara ulaşan topluma yabancılaşma da asla olmamalıdır. Toplumun inşacı yasası içinde sen bize şarkı söyle, biz senin için geberesiye çalışırız diyen bir ittifakı sözleşme vaki değildir. Üretim değeri olmayan katkıların olmaları değil topluma egemen zenginlikler olmaları yanlıştır. Egemen olmaları bizim bilinçsiz oluşumuzdan başka bir şey değildir.


:FCE:
“Sen de hem kendin için, hem de benim için; benim sana harcadığım zaman içinde, benim sana harcadığım zamana eş zamanlı olukla; benim ve kendin için, uçak yapımında çalışacaksın” demiştir. Görüyorsunuz ki bir uçağın yapımında harcadığınız emek kendi doymanız kadarı olandan çok daha fazlası olmasıyla, başka kişilerin (size somun, kundura, vs. tedarik etme hakları) sahipliğidir.

Aynı şekilde siz de tüm somun üretimine harcanan emeğin sahibi değilsiniz. Çünkü somun üretimine harcanan emeğin büyük bir kısmını siz sözleşen bağ enerjisi üzerinde uçak yapımına; kundura yapımı için; demir işlemeciliği için; dokuma kumaşa pay vs. transfer etmekle tüm somun üretimi üzerindeki sahiplik hakkınız kalkmıştır. Bu nedenle hiçbir yatırımcı, kendi sektör üretiminin sahibi olamaz (üretim nesnesinin tümünü kendi için üretmez). Üstelik birçok iş birçok farklı nitelikli işlerin bileşimi olmakla, birçok farklı uzmanlığı gerektirir. Bu nedenle ürettiğiniz şeyin, hem sahibisiniz hem değilsiniz.

Toplumsal gücü oluşan toplumsal bağ enerjisine göre; üretilen toplumsal bağ enerjili güç karşısındaki kişisi eyleminiz, şöyledir. Üretilen ürüne sizler toplumsal bap enerjili gerekle katılım yaparsınız. Bu katılım içinde emeğiniz o üründe ayrışmaz. Çünkü başka emeklere in kullanımı için üretmişsinizdir.

Üretim hareketi kolektif grup hareketiydi. Şimdide sektöre harekettir Yani bir ürün içinde kolektif ya da sektöre dediğimiz kolektifin katılımında her birinin paydaşlığı kadar payınız vardır. Bu nedenle ortaya konan bir iş üzerinde payınız parça üretimdir. 1000 kişinin çalıştığı yerde payının 1/1000’dir.

Zaten kendi payınız olan çalışma da parçalıdır. Çünkü kendi payınız olan çalışma içinde size grup içinde güvenlik sağlayana çalışıyorsunuz. Mağarada çocuğa bakana çalışıyorsunuz vs. Grup hareketi dışında size kundura üretene çalışıyorsunuz; süt, yağ, peynir üretene çalışıyorsunuz vs. Görüyorsunuz ki sizin olan kısımda sizin değil.

Karşılığı başka bir hünerli üretimin içinde olmakla başka bir kullanım sahipliğidir. Bu nedenle üretmediğinizin de sahibisiniz. Bu keyfi değil zorunlu bir bağıntıdır. Bu nedenle bir emek içinde kendinizin olanı çektiniz mi (takasa bağıntıya girmediniz mi; o şey hem işlevsiz kalır hem işe yaramazla elinizde kalır. Yine bu nedenle “senin maaşını, senin oyunu istemiyorum” diyen densiz, sizin hangi ürün içindeki “kolektif bağ enerjili payınızı ve irade hakkınızı yadsıyabilmiş olabilir? Yadsıdığı şey teorik oluşla (ortak bağ enerjisi nedenle) işlevsiz olacağından yadsınmayan kadarı olan ürün de acaba aktive olacak mı?

Kişinin ilk bakışta kaldırımlardaki bordür taşı içinde bir kişi emeğinin bir bordür taşı olukla çıkarıldığı zaman; kaldırımdaki bordür taşlarının nasıl işlevsiz kalacağını anlamasını beklemek beyhude olabilir. Bu durum motordaki bir cer dişlisinin yokluğunda aracı işlevsiz kılmasındaki kadar açık açık görmesini beklemek doğru olmayabilir.

Bir kere bordür taşı toplumsal inşanın temeli değildir. Bordür taşı toplumsal inşa temeli üzerine bir durumdur. Yani hemcinslerimiz bordür taşı döşemeyi meslek edikle, “haydi hep birlikte bordür taşı döşeyelim” diye bir ihtiyaçla toplumsal inşanın temelini atmamışlardır. Bu bir.

İkincisi sizin kaldırım düzeni içinde ayırmakla elinize aldığınız bordür taşı sizin, ilk etap ta günlük kendi faaliyetiniz için harcanan emek karşılığı olan bordürdür. Oysa siz günde 300 bordür taşı üretmiş sinizdir. Bunun 20 bordürlük kısmı sizin günlük hayatınızı ikame içinse. Diğer 280 bordür taşı diğer kullanım hizmetlerine karşılık üretilmekle; ayda 9000 bordür taşıdır.

Kaldırımda 9000 bordür taşı çekilince, yol bir hayli kullanışsız ve aksaklı olacaktır. “Al maaşımdaki kendi payın senin olsun. Senin oyun senin olsun” diyen cavalcozluklarla bu insanların çok çekeceği vardır. Üçüncüsü böyle böyle denmekle emek gücü yadsınan kişilerin sayısı arttıkça bırakın sürecin işlevsiz ya da aksar kalacağını, toplum; toplum olmaktan çıkar.

Kısacası boynumuzda boza pişiren yatırımcı veya sözde hür teşebbüs toplum sal bağ enerjisinin sahibi değildir olamaz. Şarkıcı türkücü, futbolcu toplumun değerleri içinde olmamasına arşın en astronomik kazananlar olmakla sömürü sınıfına katılır.

Neymiş efendim futbolcunun bacağı, türkücünün sesi onun geçimiymiş 300 milyona sigortalıymış. Pekiyi toprak ekip biçerken traktörde düşüp hayatını kaybeden ya da çalışamaz olan futbolcunun bacağından daha mı az geçim şartıdır? Nasıl sakat kalan simit satmakla geçiniyorsa o da aynı şeyi yapsın.

Üstelik siz çiftçilerinizi toplumdan çekin toplumu toplum olmaktan çıkarırsınız. Toplumun temel harcı değer yaratıcısı ve bağ enerjisi olan kimmiş anlarsınız. Zaten sömürü burada olduğu için sömürü olamayan toplumsal değer yaratamayanlara ilgi yöneltilmekle, toplumun asıl unsurları El yasası gereği görmezden gelinir.

Oysa türkücü de futbolcu da toplumsal bağ enerjici içinde alacağı paya karşılık verecekleri hünerleri ile vardırlar. Yani hünerleri toplumsal oluşla vardır. Ve toplumsal olana karşılıktır. Toplum üzerinde değildir. Aslında bunlara kazandırılan astronomik para sömürüye emisyon yaptıran dolaylamadırlar.

Ama türkücüleri futbolcuları toplum içinden çekin toplumun kulağı bile duymaz. Topluma değer katanlarla; tolumun sömürü çarkına katılama olan süreçleri birbirinden ayırın. Elbet türkücünün şarkı söylemesi bir geçim karşılığı olacaktır. Ama bu toplum normu dışında astronomik rakamlara ulaşan topluma yabancılaşma da asla olmamalıdır. Toplumun inşacı yasası içinde sen bize şarkı söyle, biz senin için geberesiye çalışırız diyen bir ittifakı sözleşme vaki değildir. Üretim değeri olmayan katkıların olmaları değil topluma egemen zenginlikler olmaları yanlıştır. Egemen olmaları bizim bilinçsiz oluşumuzdan başka bir şey değildir.

Temel üretim değerleri içinde olan katılım kadar emeğinizi o şeyde ayırsanız bile, o şey hem sizin için hem başkaları için kullanılmaz duruma gelir. Ayrışamayan emeğiniz ile katılım payı kadar bir kullanım hakkı ile o üretim sizin olukla hem tüm sektöre de sahiplik payınız olmakla sizlerin dolaylı zorunlu yol ile o sektöre içinde olan ayrışamaz payınız kadarla da ayrışamayanın pay sahibisinizdir.

Yani “benim maşım içindeki payın kalsın” demek aslında “şecaatini arz ederken sirkatini söylemektir”. Daha açığı kişi; ayrışamaz oluşun, toplumsal katkı paylı bağ enerjisi olduğunu bilmezliktir. Suyun (sentezin) hidrojene kızıp (toplum sal kişi toplumsal sentezin oluşumudur) “sen su içindeki kendi katılımını (ananı da ) al git” dediğinde ortada al git diyenin kalmayacağını da bilmemesi gibidir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Sistem 15
Bağ Enerjisi 1

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.