akustik blues

Bir poster edasıyla dururuz varoluşa.gözlerimiz çim kusar,özlemimiz kar pusar.çimdiklenen günler adını deryaya yazar.falanca ve filanca dolduruşlardan öteye bir resmi geçit olur tanımlamalar.kalemi kuvvetli bir yazar intiharlarda yokulur.akustik yaşar,kostik ölürüz.tombul yanaklıdır ölümüne sevdalar.

Basit bir denklem zor çözülürken beynimizin kıvrımlarından idrar sarısı kıskançlıklar,ambiyanslar damlar.dam altında saksağanlar bizi kavgaya ve aşka çağırır.intihar eder bir virgül,noktaya dönüşür.

Kar yağar.

Buz bizi bipolar yaparken,ilkbaharı çalımlamak isteriz.tepemizde türlü türlü dişiler birikir.ahkam keser,ahval olurlar,ahmak olurlar.

elektrik blues

1.
Gel bize bazı bazı be kamil! Yanlızlık vatsapla geçmiyor ki.elektrik kesik,umutlar küsük,krediler batık,kaşlar çatık.izler kusuk,önlemini almıyor aşk ve ortalık ishal yapan bakterilerden geçilmiyor.
Arabam tamirde,gözlerim buzda,ömrüm tuzda.kurt kuzuyu seçer zaman ise cumayı.her Cuma yata,kalka,uyuya susuz bir nesil çöreklenir avlulara.ölüm bir beste yapar.adını sezgi koyar.baltalar bölemez yalnızlığı.tıngırdar gitarlar, beynimizin kıvrımlarında, bok karası durgunluklarımıza karşı.

2.
Bahçelerde maydonoz ve gel bize hey sineklerin tanrısı.yanlızlığı yoket,bir sustalı hediye et.”çak!” diye açılsın bulutlar.kessin bizi zamansız ve apansız güneş.

Saçmaladığını anlayan bir adam santradan uzun bir pas mı bekler? Pasın içinde yoğrulup tetanozik bir köfte olur kamil.çünkü kamildir,soyadı yoktur.cismi yoktur.ruhlarda daraltılmış bir arkadaştır.sıçmak devrimci bir eylemdir ama deliği tutturmak şartıyla.öyle değil mi, sayıların ve doların kontesi?

Dolar nakit midir? Deniz morluğu ne kadar yakındır ruhlarımıza? Tanık bir tümce mi geldi kulağınıza?

Osuruk sesi kadar tiz bir alem.balta sesi kadar bas bir elalem.bugün günlerden elem...

Ritim blues

1.
Zaman çan sesi olarak çıktı,kulaklarımızda yeşerdi. kamil kaç adım gitti ve kulaklarımızda öldü.bir sesleniş ve esiş içinde rüzgar sadece bir algı operasyonuydu.hayatımızı aperatif olarak tüketirken, geçmiş saygı duruşundaydı.kanlı coğrafya adımlarını kansız,zamansız pekiştiriyordu.peksimet hayaller çatlatılmıştı..

2.
Çatladıkapıda indim otobüsten.bir kadın yanıma geldi.hayallerini unutmuşsun dedi.elime tutuşdurduğu şey boğazıma yapıştı.fantastik bir hikayeye döndü meydan.her kurşun sesinde ölen iktidarlar gibi.

Patlar,patlar.kendini atlar bir kalem.yazamaz.mecali yoktur.coğrafya hep sıfır alır.emperyal adlı hayvan kağıt değil demir olmuştur gözümüzün ağ tabakasında..

Kurgu cumalarından müslüman hayaller düşmüş,rüşt olmuştur ormantik kimliklerde..

3.
Garanti aradı.garantiye ödeyin dedi.bol limitli bir kartım vardı bir zamanlar,şimdi sıfırdı.ödeyin diyordu.işsizdim,güçlüydüm.caz yapıyordum.ritmi bulamıyordum.coğrafya çoktan sızmıştı,ölüsü erdem kokuyordu...

Blues rock!

1.
Thales barda oturuyorum bir gece.bir kadın karşımda ve düşerimde.sahlep kokuyor müzik araları.sigara dumanlarıyla çiziktirilmiş aşk günceleri.düşüncelerden beriye yok umut! Tabuta çalıyor mor hüzünler.düşlerde perdeleniyor bir kadının sahlep kokan bacak arası.ölüm tonuydu araya giren.araya giren bir varlık nedeniydi.

amacı olmayan bir çığlık griliğiydi kamil denen adamın düşleri.kamil bir vazgeçişti kendini kapı arlarında gizleyen.kendini buzlarda gizleyen bir köstebek gibiydi parıltılı intiharlar..

2.
Şovuna bilmem ne kadar osuruk gelsin be kamil! Ne diyeyim senin şu bilinçsiz gamına.tüküreyim kederine.osmanlıspor filelerini havalandırıyor hayırlı bir şut.taraftar ayakta kamil.hay tekrar edeyim senin şu bilinçsiz zamanına.yoksun oğlum.yerde yoksun,karda yoksun,darda yoksun.havada asılı kalmış paraodiler,hüzünler,çalımlar.ortalık hala umut mu kokuyor? Yine de bu yabancılaşma götürecek rüzgarı be kamilcim! İtecek,doğuracak bizi.bırak ay içimize girsin..

3.
Şenlikli ve neşeli bir hayattan,kemikli ve etsiz bir buzul çağına döndürüldük.bir önerme: düşlere bas,afiyetli bir tost olsun zamana bakışlar..

4.
Tıfıl bir vazgeçişti o.örümcek zırhına saklanan parodiler kamili ağlatırken, kan sızan nesillerden beklenti ve eklenti olmayan ama yine de umuda kokan bir tegraf almıştık.o arada maçı bırakıp duşa girdi hayran gönüller.bir bıçak iki çift laf edip gökyüzünü ikiye böldü.zaman artistik bir suskunluktaydı.kamil tekrar ayağa kalktı ve yeni bir umuda doğdu.binbir dereden susuz bir nesil gelmişti.hırsla su ikram ettik.geçiş kansız olacaktı.mecburdu.mecburduk hüzünlere falso vermeye.bir atmosfer edasıyla dururuz varoluşa.gözlerimiz leylak kokar,sözlerimiz kadıköy sahili..

Kamil nerede kaldın.yaşamının vatsapı açıldı çoktan...