Ne kadar...
Sessiz ve kimsesiz bakıyordu
Sanki ihmal edilmiş nice hikayeleri aralıyordu
Anlamak, duymak, hissetmek ve düşünmek için yokluyordu
Kalbi hassasiyet ve insani haslet hangi seviyedeydi, hiç bilmiyordu
Saklı endişeleri vardı, tedirgin bir haleti ruhiye ye sahipti, mahzun duruyordu
Sinesinden nükseden şefkat ve samimiyete hasret oluşu ne kadar berrak okunuyordu
Dost olmak, vakit ayırmak, kısa bir vakitte olsa yüreğini açmasına fırsat tanımak yetiyordu...
Mustafa CİLASUN