..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Her insanda insanlığın tüm durumları vardır. -Montaigne
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Çocuk Eğitimi ve Yetiştirilmesi > Kâmuran Esen




25 Aralık 2002
İlköğretimde Öğretmeni Başarıya Götüren Yollar - 2  
Kâmuran Esen
Eğitimde başarıya giden yol, iyi bir planlamadan geçer.


:BFCC:
Hiçbir Ders Saatinin Yedeği Yok!

Planladığım ve bir derste işlemem gereken konuyu, o derste mutlaka işledim. Bana göre hiçbir ders saatinin telâfisi, alternatifi yoktu. Bunun telâfisini yapacağım derste işleyeceğim esas konuyu ne zaman işleyecektim? Bana göre her ders saati hem ilkti, hem son. Hiçbir ders saatinin yedeği yoktu. O derste yapılması gerekenler, mutlaka yapılmalıydı...

Konuların yetişmemesi gibi bir sıkıntım olmadı hiçbir zaman. Bunu da şöyle başardım: O zamanlar yirmi dakika olan tenefüslerde, öğrenci zili çaldıktan beş dakika sonra öğretmen zili çalıyordu. O arada beş dakikalık bir zaman vardı. Bu beş dakikanın iki dakikasını kullanabilirdim. Öğrenci zili çaldığı için, çocuklar zaten sınıfta oluyorlardı. Hatta öğretmenin gelmesini beklerken gürültü yapıyorlar, belki de sıkılıyorlardı. Benim gelmemi beklemek için geçirecekleri beş dakikanın iki dakikasında ders yapabilirlerdi.

İki dakikanın bana ne kazandıracağını hesapladım. Her derse iki dakika erken girer, iki dakika geç çıkarsam, o derste dört dakika kazanırdım. Günde beş ders saati (daha sonra altı saate çıktı.) olduğuna göre, günde yirmi dakika kazandırıyordu bana. Bu yarım ders saati demekti bir günde. Haftada iki buçuk, ayda oniki ders saatinden fazla yapıyordu. Bu az bir zaman değildi. Toplam olarak ayda iki buçuk işgünün karşılığıydı. Yani , her ay iki buçuk gün fazladan ders yapmış oluyordum. Ayrıca ; öğrenci ödevlerinin kontrolü için ders saatini kullanmadığımı, bunu tenefüslere yayarak, ama öğrencilerin tenefüslerini almadan, kendi başıma yaptığımı düşünecek olursak, bu yöntemle kazandığım zamanla birlikte, her ay yaklaşık dokuz iş günü kazanıyordum. İşte yıllarca bunu uyguladım. Bir dakikanın bile hesabını yaptım.

O yıllarda yirmi dakika ve biri de yarım saat olan tenefüsten dört dakika kısmamın, öğrencilere hiç zararı olmuyordu. İki dakika girişte, iki dakika çıkışa. Zaten alışıyorlardı bu duruma. Öğrenci zili çalar çalmaz sınıfa koşuyorlar, benim iki dakika erken gireceğimi bildikleri için, çok ağır yaptıkları ders hazırlıklarını, daha kısa bir sürede tamamlıyorlardı. Zil çalmadan önce tuvalet ihtiyaçlarını görüyorlardı. Zil çalınca , diğer çocuklar gibi tuvalete koşmuyorlar, hemen sınıfa giriyorlardı. Sınıfa girdiğimde, hepsini derse hazır durumda buluyordum. Böylece zamanlarını iyi kullanmayı da öğreniyorlardı. Bu yöntemle; planlamadan sonra ikinci derecede önemli gördüğüm uygulama da gerçekleştirilmiş oluyordu.

Ancak uyguladığım bu zaman kazanma yöntemimi öğrencilerime açıklıyordum. Gösterdiğim gayreti onlara hissettiriyordum. Benim titiz yaklaşımımdan onlar da etkileniyorlar, zamanlarını tutumlu bir şekilde kullanmaya yöneliyorlardı. Sadece öğretmenin gayretinin yeterli olmadığını, aynı çabayı kendilerinin de göstermeleri gerektiğini anlayabiliyorlardı. Önemli olan çocuğa kendimi, amacımı anlatabilmekti. İşte bunu iyi yapıyordum. Onları gayrete getirme konusunda başarılıydım.

(Sürecek)







Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın çocuk eğitimi ve yetiştirilmesi kümesinde bulunan diğer yazıları...
İlköğretimde Öğretmeni Başarıya Götüren Yollar- 1
İlköğretimde Öğretmeni Başarıya Götüren Yollar- 6
İlköğretimde Öğretmeni Başarıya Götüren Yollar - 5
İlköğretimde Öğretmeni Başarıya Götüren Yollar - 3
İlköğretimde Öğretmeni Başarıya Götüren Yollar - 4

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İlginç Atasözleri Sözlüğü / Derleme
İlginç Atasözleri
Halk İnanışları
Kına Geceleri ve Kadınlarımız
Mudurnu Folklörü / Halk Dili / Pekiştirmeler
Fatma Nine'nin Siyasilere Mektubu / Mudurnu Halk Dili
Atasözlerimiz Üzerine
Mudurnu Folklörü / 1 - Yöresel Deyimler
Mudurnu Folklörü / 2 / Yöresel Kelimeler
Eeeeee De Bakam da Annadıverecen

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.