Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes |
|
||||||||||
|
Bir düşünün yan çizmeleriniz sizi ne kadar mutlu ne kadar mutsuz kılıyor,düşünüyorumda şayet kendimizi dümdüz olduğumuz gibi insanlara tanıtmış olsaydık eminim çok daha fazla mutlu olurduk. Bugün aşkta bile partner adayımıza kendimizi olduğumuz gibi değilde sanırsınızki karşı dağları yaratan edasıyla kendimizi tanıtırız.Ama unutmayalımki bu karşılıklı bir yarıştır.Kim kimden daha üstün yarışı buda aşkı tanıyacak insanların başına gelmesi gereken en son ve en trajikomik olaydır.Vezgeçin evirip çevirmekten kıvırıp yükselmekten,ruhunuzu ve kalbinizi olduğu gibi serin sizi tanımak isteyene,bu herşeyinizi açıklamanız gerektiği anlamına gelmiyor, bu sizin gerçekte sizin bildiğiniz ve insanlara hep göstermekten utanç duyduğunuz taraflarınızı göstermeniz anlamına geliyor.Örnek: kötü ve kendinizde hoşlanmadığınız bir tarafınızı ele alalım,örneğin kıskançlık hatta bencillik gibi,ruhunuzu kapsayan ve insanları çileden çıkartan bir huyunuz varsa ve bu ruhunuza çoktan yerleşmişse ve bunu ruhunuzdan söküp atmayı denemişseniz,ve denemelerinize rağmen huyunuzu suyunuzu değiştiremediyseniz yada değiştiremiyorsanız önerim,artı huylar eklemenizdir hayatınıza,yani gözle görülen br kısaknçlığınızı ört pas etme tekniğidir belkide size belirteceğim.Değiştiremediğiniz kıskançlığınıza karşılık merhameti ekleyebilirsiniz yüreğinize, İnanın bana bu o kadarda zor değil zorlandığınız kısım olan kıskançlık huyunuzu, göz önünde bulundurduğumuz taktirde.Bunu yapabildiğiniz başarabildiğiniz taktirde göze çarpan taraf sizin kıskançlık huyunuz değilde merhametli yanınız olacaktır.Bu nasıl taktik diyenler olacaktır anlıyorumda lakin bir insanın huyunu değiştirmek neredeyse imkansızdır,örnek vermem gerekirse askere gitmeden önce genç bir yetişkini göz önünde bulunduralım! Çocuk askerlik yaşamına girmeden önce evinde içkisini içip ailesine arsızca davranışlar sergiliyor ve bu durumdan ailesi çok müzdarip,ama yapacak bir şeyleride yok zira ellerindende birşey gelmiyor tek umutları vardır,askere gidince ve döndükten sonra gözle görmeyi umdukları değişiklik.Çocuk bir süre sonra askere gider telefonda ailesiyle iletişimi hiç bir şekildede kopmaz,bunu farkeden aile çocuklarının değişime uğradıklarını ve kendilerine daha düşkün oldukları sonuçunu çıkartırlar,kötü bir huya iyi bir huy eklemek yerine kötü olan huyu değiştirme yolunu seçmişlerdir hep,hatada zaten burada baş gösteriyor.Çocuk evine döner ailesiyle sıcak ortamlarda bir araya gelir,ama gelgelelim bir süre sonra aile hayal kırıklığına uğrar çünkü çocukta değişen hiç birşey yoktur. Bir süre sonra yine para verin bana diye inler yada her türlü arsızlığı yapar,Bu durumda hatayı çocukta bulmaya gerek yoktur hata başlı başına onun değişeceğini sana ailededir.Belki çok klasik gelecek kulağa bu atasözü ama ben göz ve kulak ardı etmek istemiyorum bu sözü,nitekim can çıkar huy çıkmaz deyimi insanlar için ideal bir deyimdir. Demek isteiğim siz siz olun bir insanı değiştirip şekilllendirmeye çalışmaktan çok, eksi yönlerine artılar sığdırmaya çalışın karşı tarafa yapabileceğiniz en büyük iyilik ve yardımda bu olurdu sanırım.Gelelim henüz flörte başlamış genç bir çifte,Bu çift ne istediğinden tam olarak emin değildir,söze hep kendilerini ve becerilerini açıklamakla başlarlar, örneğin kitap okumadığı halde karşı tarafın ne yapıyorsun sorusuna,kitap okuyorum ya sen diye karşılık verir, bu da akıllı kız havasını estirmek üzere yapılmış bir hamledir.Erkekte buna hitaben bende sinema seyrediyorum biliyormusun kaç ödüllü bu film der,Kız,bilemiyorum kitap okumakla meşguldum der,aslında her ikiside ciddi olarak başladıkları lişkilerinin bir yere bu şekilde varamayacağını bilirler,birisi hayat boyu sinemadan bahsetmek istemez aslında bir değeride yine aynı şekilde kitaptan söz etmek istemiyordur aslında,dünyanın döngüsüne baktıklarında ise bazı kısır döngü yaşayışların onları aslında ne kadarda rahatsız ettiklerini görürler.Onlara benzememek için kendilerine böyle bir yol seçmişlerdir,Ne genç kız nede genç erkek geleceğe dair planlar yapamazlar,sürekli gelişim açlığı ve bilgi peşinden koşmakla görevli olarak o çok bilmiş hallerini ve tavırlarını takınmak isterler. Yukarıda bahsettiğim gibi,geleceğe bir türlü yönelemezler, ama ikisininde istediği bir tek şey vardır hayattan,gerçekten yanlarında onları anlayabilecekleri bir ruh,bir eş,belkide kader ortağı ne dersek diyelim adına,belirtmek istediğim şey mutluluk bu kadar yakınlarında iken onlar birileri tarafından vaad edilmiş mutluluklara yönelmeyi seçerler.Onu teselli eden arkadaşı genç kıza dönerek inşallah canım sende günün birinde mutlu olursun demelerinden kaynaklanır bu durumlar,yine belirtmek istediğim iyi bir çift olduğunuzdan eminseniz,evirip çeivirip kendinizi sıkıntılardan sıkıntılara sokmamanız,olduğunuz gibi karşı tarafa tanıtmanız,siz bir adım attığınızda eminim karşı tarafta aynı gerçekçilik unsurlarıyla adımlarını sizin attığınız dürüstlükte atacaktır.ve sonuç itibariyle başkaları tarafından vaad edilen mutluluğu değilde,ruhunuzun istediği mutluluğu böylelikle bulabilip yakalayabilirsiniz... Denemeler-Yazan-Edibe Toğaç
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Edibe Toğaç, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |