Mutlu köle çoktur. -Darwin |
|
||||||||||
|
lamaları gibi telaş ile boğuşurken bir yanda “aman algı dairesi ceza kesmesin” çıkmazında parladı görev yaptığı sınır karakolu. Karakol ki uzun zamandır dolaplarda unutulmuş peynir kıvamında sert ve bir o kadar aslında lezzetliydi. Herkes kahramanlık hikayeleri beklerken, köyün yakınında duran doğanın lütfu çamurlarla heykeller dizişi lüfer tenli karısı dışında kimseye anlatılamazdı. Geceleri yıldızlara bakardı bazen dağların kuytularından, bazen telsizden gelen seslere aldırmaksızın yarın yapacağı heykele motive olur, kimi zaman sınırın diğer tarafındaki traktörlerin ışıklarını boğazdan geçen gemilere denk tutarak bitmek üzere olan aylarla avunurdu. Bir gece geldiler. Uzun bekleyiş nihayetine kavuşmuştu. İlk ateş geldiğinde karşıdan karakolu yoklamaya yönelik olarak, daha 20 sinde torpillerden ırak, kalplere yakın, deniz kestanesi kıvamlı, ürkek tabiatlı nöbetçi er, acemilikte sıktığı 3 mermi deneyiminden muzdarip olarak karanlığa ilk mermiyi savurdu ve derken karşı ateş sustu. Karakola yeni katılan Astsubay ve sivilde heykeltraş olan Asteğmenden mütevellit komuta zinciri olanlara anlam veremezken aylar sonra gerçek çıkmıştı açığa. Açılan taciz ateşine karşı açılan ateş kör karanlıkta en serseri kurşun halini alıp karşı gruptaki liderin omzuna tesadüfler eseri isabet etmiş ve karakolda son derece uzman bir grubun konuşlandığına kara verilip eylem durdurulmuştu. Ertesi gün köye yakın araziden çamurlar toplanıp heykel yapılmak üzere tekrar karakola taşınırken en meşhur karavana olan etli kuru fasulye 2010’a 3 tertip Bolu’dan gelen asçı yamağı asker tarafından pişirilmekteydi bile. Tüm bu anılar geçerken zihninden , kahvaltı toplanırken keyifle söylenen şarkılardan biri uzaktan, eşinin sesinden yankılanmaktaydı “bu ne sevgi ahhhh bu ne ızdırap”... Yıllarca heykel uğruna çamurla sevişen Harbiye’li teğmenin laytı (light) asteğmen adam olamadığı askerlik macerasını nihayetinde tamamlamıştı. Tam bu sırada güneş en kibirli halini alıp camlara sataşmakta ve öğle tatili için eve gelen memurlara göz kırpmaktaydı “hadi yine yarıladınız günü!”…Cumhur Ç. (İmla hatalarımdan affınıza sığınırım, egonuzda olur)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Cumhur Çırnaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |