..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > mehmet burak yüksel




10 Eylül 2012
Sobeeeee  
mehmet burak yüksel
çENENİ TUTMASINI BİLECEKSİN


:ADFI:
Her şeyi denemişti işte olmuyordu. Bu 40 lı yaşlarında güzel , alımlı, çekici dolgun vücutlu hatunu ne kadar uğraşırsa uğraşsın bir türlü bırakamıyordu. Bir zamanlar iş yerinde stajyer olarak çalışırken , Zeynep abla , Zeynep abla diye peşinde dolaştığı kadının kollarındaydı işte. Üniversiteye giden bir oğlu ve liseye yeni geçmiş birde kızı olan Zeynep hanım, üstüne üstelik evli bir kadındı. Bun ları düşündükçe Ahmet in yüreğindeki vicdan azabı daha da artıyordu. “Ne yapıyım” diyerek iç geçirdi. Ahmet in hissettiği bu duygu, sevgi yada aşk denecek kadar güçlü değerli bir duygu değildi. Bu tür bir duygu, olsa olsa bir seks bağımlılığı yada Zeynep in hastası olma adlı tatsız tabirlerle açıklanırdı.
Duşunu alıp, ayakkabılarını giyerken ,Zeynep Ahmet i arakasına geçerek kucakladı. “Yarın yine gel. Eşim ile çocuklar bu saatte eve asla gelmez” Ahmet gülerek kendisinden 35 yaş büyük, güzel bayanı başıyla onayladı. Son kez kadının sigara kokan dudaklarını öperek apartman a çıktı. Zeynep, Ahmet in asansöre binişini asla beklemezdi. Evin içinde genç adamı son kez öper, komşular görmesin diye Ahmet dışarı çıkar çıkmaz kapıyı örterdi. Genç adam ,asansöre girince çalan hafif müziği dinleyerek aşşağıya indi. “Hadi beeee tüh!” Hırkasını Zeynep in evinde unuttuğunu hatırladı. “Şimdi kocası görmesin” diyerek iç geçirdi. Tekrar yukarı çıkıp, hırkasını almak için düğmeye basmıştı ki asansör kapısı açılarak içeri babası yaşlarda, kır saçlı, yakışıklı, gözleri fıldır fıldır dönen bir bey bindi. Ahmet e gülümseyip “iyi günler” dedi .Ahmet te adama başı ile selam verdi. Asansörün oldukça dar olmasına inat asansöre son anda binen bu adam, oldukça iri olduğu için Ahmet köşeye sıkışmış ve hırkasını unuttuğu için içinden bir küfür koparmıştı.
Kapalı yerlerde durunca panikleme eğilimi olan Ahmet, gözlerini kapamış ve müziği dinlemeye başlamışken, asansörün durması ve müziğin susması ile kata çıktığını zannederek gözünü açmış , yanındaki adamın “Tuh allah belanı versin” diye bağırması ile asansörde kaldığını anlamıştı.
Yine de korktuğunu belli etmeyerek, karşısındaki adama gülümseyip ortamı yumuşatmış “Zeynep banyoya girmese bari.” Diyerek iç geçirmişti. Ahmet in gülümsemesinden yüz bulan adam “Şimdi apartman görevlisi kapıyı acar” diyerek genç adama gülümsedi.
Asansörün kapısına vurup, kapıcıyı çağırmaya çalışan iri adam biraz dinlenmek için sırtını dikleştirmiş ve burada bir müddet kapalı kalacağını kabul etmiş gibi yüzünü buruşturarak Ahmet e dönmüştü.
-Adın ne senin genç
-Ahmet abi . Peki ya senin adın ne
-Kazım
-Burada mı oturuyorsun Ahmet . Seni daha önce hiç görmedim.
-Yok. Aneannem burada oturuyor.
-Hmmm kaçıncı kat
Elektrikler kesilince bastığı 7.kat düğmesinin de ışığının söndüğünü gören Ahmet yalan atabilecek pozisyonunun olduğunu anlayarak Annannesi nin 11. Kat ta oturduğunu söyledi.
Ahmet ve Kazım tam 20 dakikalık asansör mahkumiyetleri boyunca politika, futbol, teknolojinin insan yaşamına zararları hatta organik tarım gibi pek çok konu hakkında sohbet ettmiş vakit geçirmişlerdi.
Bu genç adama kanı ısınan Kazım ,Ahmet in terlediğini ve titremeye başladığını fark ederek genç adamın tedirginliği ni biraz olsun azaltmak için konuyu daha muzur şeylere getirmesi gerektiğini düşündü.
“Şimdi nereden geldiğimi biliyormusun Ahmet” diyerek kolu nu kapana kısılmış kedi gibi titreyen Ahmet in omzuna koydu. Artık asansörün iyice üstüne üstüne geldiğini hisseden Ahmet, güçlükle “Nereden abi” diye bildi. Omuzları horoz gibi gururla kabaran Kazım, “Taş gibi bir hatunun yanından geliyorum. Türk bile değil. İsmide Olga. Hangi milletten olduğunu sen bul.” diyerek Ahmet in omzuna dokundu. Kazım ın yüzüğünü yeni fark eden Ahmet ,şaşırarak bir an “Abi sen evli değilmisin” diye soracak oldu. Ama çok süt gözükmemek için bu soruyu sormaktan vazgeçti. Kazım karşısındaki genç adamın yüz ifadesinden ne düşündüğünü anlayarak “Aslında evliyim tabii. Yazık bizim hanım garibin teki. Çocuklarımın anası. Çoğu zaman benim bile anneliğimi yapıyor.” Diyerek başını yukarı kaldırdı. Sonra birden Ahmet e dönerek “Kadın dediğin biraz ateşli olacak. Bizim hatunlar gibi pısırık olmayacak” diyerek çıkıştı.
Asansördeki tek çapkın horozun, kendisi olmadığını Kazım a göstermek isteyen Ahmet “Abi bil bakalım ben nereden geliyorum” diye pis pis sırıttı.
Karşısındaki gencin neşesinin yerine geldiğini hisseden Kazım “Nereden geliyorsun lan. Hınzır seni” diyerek güldü. Ahmet zafer kazanmış komutan edası ile “Zeynep hanımın yanından geliyorum. Rus, Norveç falan filan hikaye. Kadın o denli ateşli sevişiyor yani” diyerek elini Kazımın omzuna koydu. “Ben stajyerken, hatun kafayı takmış bana. Eee bizde yakışıklıyız tabii. Hemen ortama girdik. Öyle kadın başıboş bırakılır mı? . Kocası olacak öküze iyi oluyor.” Ahmet , cümlesi biter bitmez asansörde buz gibi bir hava estiğini hisseder. Kazım bakışlarını devirerek Ahme te bakar
-7.kat taki Zeynep hanım mı yoksa ?
-Evet abi tanıyormusun ?
-İyi tanırım kendisini. Nikahlı eşim olur.

İki gün sonra gazetelerde asansörde kapalı kalan adamın cinnet geçirip asansörde, yanındaki çocuğu sonrada karısını öldürdüğünü okuyan insanlar bu olayın nedeninin ne olduğunu asla anlayamaz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın beklenmedik kümesinde bulunan diğer yazıları...
İhanet
Ofis Bölüm 1
Yılbaşı
İstenmeyen İntikam

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Adı Ayrılık
Kör Talih
Karanlık Köle
Atletik Vücutlu Sarışın Bayan
Avelon Krallığı : Son Savaş (Bölüm 4)
... Ölüm...
Dolunay
... Ayna...
Karanlıkta Yalnızım
Susuzluk

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İlk Öpücük [Roman]
İstila [Roman]
Yaş 38 [Deneme]
Para Para Para [Deneme]
Çoban [Deneme]
Efsane Olmak [Deneme]


mehmet burak yüksel kimdir?

fantastik roman türü yazarıyım ayrıca korku ve bilimkurgu romanlarıda yazarım

Etkilendiği Yazarlar:
adam fewer, ken grimwood,chuck hogan


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © mehmet burak yüksel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.