Bir klasik herkesin okumuş olmayı istediği ancak kimsenin okumayı istemediği eserdir. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
İngilizce: death instinct Türkçe: ölüm içgüdüsü Tanatos da denir. İlk kez Freud tarafından ortaya atılan ve evrensel olduğuna inanılan bir ölüm, yıkım, saldırganlık ve öz-yıkım içgüdüsü. Freud bu içgüdünün, canlıyı haz veya acı verici olduğuna bakılmaksızın eski yaşantıları tekrarlamaya, nihai anlamda ise başlangıçtaki inorganik (cansız) duruma dönmeye güdüleyen tekrarlama zorlanımının kontrolü altında olduğuna inanıyordu. Freud'un savaşların, yıkımların, insan eliyle yaratılan trajedilerin sorumlusu olarak gösterdiği bu biyolojik, evrensel ölüm içgüdü teorisi, psikanalitik çevrelerden olduğu kadar diğer alanlardan da çok şiddetli itirazlarla karşılaşmıştır. Freud'un bu kavramı ortaya atmasında I. Dünya Savaşı'nda yaşananlar kadar, insanlık tarihinden hiç eksik olmayan yıkım ve savaş olgusu etkili olmuştur. Bütün bu gözlemlerin sonucunda Freud, yaşamın yaşam içgüdüsü (eros) ile ölüm içgüdüsü (tanatos) arasındaki kesintisiz mücadeleye ve dengeye bağlı olduğu sonucuna varmıştır. kaynak:http://www.termbank.net/psychology/5250.html Şiir kavga daha bitmedi böyle söylüyor televizyalar onbir adem bir havva bir de uçuşu güzel bir kadınla sahiplenmiş benim dilim can havliyle tırmanıyor pariste babil kulesine sen nemrut, çiçeğin oldum tekrarlayan günahında birçok hasta güvercini uçurdun! güneş gücünü yakardı mavi körlüğü ihmal edilen seslenişi meyva tadı kanla karışık dokunuyorum alyuvarlı benliğine böcekler çıkarıyor , kelebekler çıkarıyor ressamı asan ritüel sinmemiş portresine ufkunu ütopyanın dikiyor kuyulara sıralı hüzünleri patlıyor eflatunlaşmış trajedya: ağlamaya zorluyor annesini tekrar tekrar öznesini kaybetmiş yaşlılara bakıyor evlerinden buluyor gözlerinin kıvrımı ağaçlar ağlamalı noksanlık bir muska öğütüyor yavaşça eski kapıya gizlenmiş bir muska tavanarasında beyaz tavşanlar zıplıyor çıkıp bakmıyorum biliyorum beyaz tavşanlar ikiarabir zıplıyorlar çünki ceplerinden çıkarıyor tütsülenmiş gerçekten ağarıyor hindistanvari bir filmin yarım bıraktığım kısmından izlediğim kadarıyla sonu ıskalanmış ikisi üçeliyor damlacık dolabı sıkıştıran bez bebeğin kolları işte dünya mânâsı kaybediyor,hissediyor unutuyor ilk hatırladığı gibi hatırlamayı ceplerinden çıkarıyor tütsülenmiş gerçekten ağarıyor hindistanvari psikozlar oluyor geceleri topraklar ya da çok hanımevladı dinlesene… evren üstüne düşüyor durmadan yıldızların; ağlıyorum sonra bu hissi de kaybediyorum bir ciğerime yerleşirken boşluk diğerinde yansısını soluyorum tükürüyorum iflahını anatomi biliyorum ama derinleşen freud kadar gülüyorum her gün; üç su bardağı hazımsıyorum bu öfkeyi intihar bir tepkidir durduğum yerden hissettiğim bilinci intihar vicdan azabı çektirmek için fark edilmeyen bir bilinçaltı zehirlenmesi, iflası çirkin bir kadının şimdi baktığım yerden geleceği saçma değişiyor; dönüp değişmiyor inan bana değişmiyor, anlayacak kadar mutlu değilsin mutlaka
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © deruni, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |