'Sen sus! Dedi Tanrı. Sen sus ki düşlerin büyüyebilsin.
Sustum bende, ölmek gibi.
Ve sordum Tanrıya; 'Şimdi mutlu musun?' Diye.
Gerçekten muktedir misin zerrelerime?
Sahi, susarsam çığlığım diner mi sandın?
Cevap verdi kendince;
Tanrılar üzülmez.
Ben varlığının asıl sahibiyim.
Duyduklarım kadar uzağım çığlıklarına, sana susa kalmış yakınlara çevir başını. Dedi ve yok oldu.
O gidince düşündüm, düşe dalmıştı hayatım ve cüce kalmıştı nefeslerim.
Lacivert kuşlara dokunmuştum cinnet getirirken heveslerim.
Sonrası yok oluş ve payıma gözyaşı düşüyordu paydası azalan gülüşlerde.
İki kişilik paranoyaların,
Tek kişilik dersini aldım lütfunla.
Anlayana birsin, tek mısramda Haksın.