..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine...
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > hasan tülüceoğlu




14 Ekim 2011
Yerli Arabadan Teknolojimizi Kurmaya Cumhuriyet İdeolojimiz  
hasan tülüceoğlu
Daha 1938’de uçak fabrikamız varken 88 yıl sonra bugün montajdan ileri gidemeyen sanayi ve teknolojimizin bu halini devlet ideolojimizde aramak lazım diye düşünüyorum.


:AGCF:
YERLİ ARABADAN TEKNOLOJİMİZİ KURMAYA CUMHURİYET İDEOLOJİMİZ

Hasan TÜLÜCEOĞLU

“Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Milli kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. Bunun için, bizce zaman ölçüsü geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir. Geçen zamana nispetle, daha çok çalışacağız. Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur.” (10. Yıl Nutku; Mustafa Kemal ATATÜRK)

Atatürk’ün Onuncu Yıl Nutku’nda bu şekilde ifade ettiği gibi yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin hedefi ‘muasır medeniyetler seviyesine’ çıkmaktır. Bu da yine Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesiyle ilim ve fennin tahsili ve çok çalışmakla mümkün olacaktır.

Kısa bir süre sonra Cumhuriyetimizin 88. yılını kutlayacağımız günümüzde Ulu Önder’in belirlediği bu hedeflere maalesef henüz ulaşabilmiş değiliz. Ama 1938’de uçak fabrikamız vardı ve Türkiye Cumhuriyeti uçak ithal edecek bir seviyeye gelmişti.

Çok tartışılan 1960 kanlı ihtilali sonrası Cemal Paşa’nın ısrarıyla yerli araba yapımına başlanıp çok kısa sürede yüzde yüz yerli iki adet ‘devrim’ otomobili üretilmişti.
Yerli otomobil üretimi öncesi Cemal Paşa şunları söylemişti: "....Tarımı da ıslâh edeceğiz; ancak ot satmakla neticeye varmak kabil değildir. Bir vapur dolusu pamuk karşılığı yedi-sekiz otobüs alabiliyoruz. Bir vapur pamuğun ne emeklerle meydana geldiğini takdir edersiniz. Bu cihetle sanayi de lâzımdır."
"Muvazeneli (dengeli) bir tempo ile sanayileşmek mecburiyetindeyiz. Buna mutlak zaruret vardır. "Bizde sanayi yok mu?" diye soracaksınız. Vardır; ancak bunlar o kadar dağınıktır ki, heyeti umumiyesini (tamamını) bir istikamette çalıştırmak lâzımdır."
"Otomobil sanayiine gelince; medenî bir memleket nakil vasıtalarını kendisi yapmalıdır. Nakil vasıtaları bugünkü dünyada, ekonomik alanda büyük yer almaktadır. Nakil vasıtalarını kendimiz yapmalı, kendi vasıtalarımızla taşımalıyız. Bidayette (başlangıçta) bazı yerli aksamlarını vücuda getirmeli ve inkişaf ettirerek (geliştirerek) % 70 - 80'ini meydana getirmeliyiz."
     "Türkiye'de otomobil yapılamaz diyorlar. Bu tamamiyle kara bir düşüncenin mahsulüdür. Türkiye'nin bugün malik olduğu bir çok sanayi kolları vardır ki, bizi bu mevzua da teşvik ediyor...." (http://tr.wikipedia.org/wiki/Devrim_(otomobil))
Bu görüşlerin sahibi Cumhurbaşkanımızın ısrarıyla üretilen yüzde yüz yerli arabamız ‘devrim arabalarının’ serüveni, o yılın 29 Ekim’inde Ankara’da kısa bir sürede sona erer. Noktayı yine Cemal Paşa koyar: "Batı kafasıyla otomobil yaptık ama Doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttuk".
Devamında Koç’un girişimiyle Ford Motor ortaklığında üretilen Anadol’umuzun hikayesi de biraz ‘devrim’e benzer. Sonrasında diğer alanlarda olduğu gibi otomobilde de maalesef montajdan ileriye geçemeyiz.

Yerli otomobil üretmek dahası yerli teknolojimizi kurmak Türk bilgin, alim, mühendis, teknisyen, tekniker ve sanayicinin namus benzeri büyük bir davası olmuştur. Onların bir çoğunun hayalini muhtemel gerçekleşecek yerli teknolojimiz süslüyor.

Daha 1938’de uçak fabrikamız varken 88 yıl sonra bugün montajdan ileri gidemeyen sanayi ve teknolojimizin bu halini devlet ideolojimizde aramak lazım diye düşünüyorum. Yüzde yüz yerli otomobil üretilmişken bazı aksaklıklar bahane edilerek bu başarının üzerini çizmekte devlet ideolojisi yatıyor olmalı. Şayet devlet irademiz bu konuda samimi ve ısrarlı olsaydı bu kadar başarı sonrası bunu burada bitirmezdi. Ulu Önder Atatürk’ün büyük hedefine rağmen muhtemelen dış etkenden yerli teknoloji kurulması devletin olmazsa olmaz ideolojisi olmamıştır.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yüzde yüz yerli otomobil üretilmesinde kesin kararlıkla girişimde bulunması sonrası bir çok kesimde dudak bükmeler ve yüz ekşitmeler oldu. Yerli otomobil ne lazım ki, kime ne kazandıracak gibi düşünceler hal diliyle seslendirildi. Yılların tanınmış otorite yazarlarından Mehmet Barlas konuyla ilgili yazısında bu düşünceleri dile getirdi. Sonuçta yüzde yüz yerli otomobil üretiminin bir anlamda imkansızlığı ve çokta gerekli olmadığı görüşü çıkıyor Barlas’ın yazının bitiminde:

“Bugün "İlle de yerli otomobil yapacağız" sloganlarının seslendirilmesini dinlerken, teknolojinin şekillendirdiği yeni dünyayı tam olarak kavrayamadığımızı görmemek imkânsızdır. "Kendi otomobilimizi yapalım" veya "Kendi uçağımızı yapacağız" diyenlere Boeing örneği de verilebilir.
Bir "Boeing 777" uçağında 3 milyon parça vardır.
Seattle'daki Boeing fabrikasında bu uçağın sadece gövdesi ve kanatları imal edilir.
Bu uçağın diğer parçaları ise 17 ülkedeki 900'ü aşkın tedarikçiden gelir.
Örneğin "Boeing 787" modeli için çarpmayı önleyici ve sıfır görüşle inmeyi sağlayan sistemler Hindistan'daki HCL Technologies şirketinde alınmaktadır.
"Dağıtılmış imalat" diyebileceğimiz bu yeni sürecin en önemli görevlisi "Ağ yönlendiricisi"dir.
Siz "Yerli otomobil yapıp bunu 20 bin liraya satacağım" diyecek yerde, önce dünya pazarında ihtiyaç duyulan bir modeli dizayn etmeye çalışın.
Kısacası teknolojiyi almak yeterli değil.
Hele bu çağda "Yerli" otomobil üretmek iddiası asla milli gururun ifade aracı olmamalıdır.” (http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/barlas/2011/10/04/yerli-otomobil-yapmak-hevesi-ve-gercekler)

1938’de yerli uçak fabrikasını kuran Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyetlere ulaşma hedefi, devamı cumhuriyet devlet ideolojisinde, yerli sanayi ve teknolojiyi kurmayı adeta içine almamış.

Yoksa onca başarılara rağmen bugün yerli teknolojimizin olmaması imkansızdı.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Türkçe Olimpiyatları ve Kelebek Etkisi
7. 2"ler Kader Mi?
Birileri Bu Milletin Manevi Değerleriyle Fena Oynuyor!
Balans Ayarı ve Terör

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mezapotamyanın Nemrutları ve Mısırın Firavunlarından Postmodern Batılı Yeni Sahiplerin Kısmı Demokrasi Vaadeden Yeni Ortadoğu Düzenine
İlk Batılılaşma Kahramanımız: II. Mahmut
Yoksa İstanbul, Hiç Bizim Olmadı mı?
Allah"tan Tanrı"ya, Tanrı"dan Rabbe!
"Muhteşem Yüzyıl"ın Masumiyeti
Mithat Paşa"dan 28 Şubat"a, Ehl - İ Beyti Hanedanlaştırma
Asım’ın Nesli Akif’i Bıraktı mı?
Seçmeli Kuran Dersleri Bedrin Aslanları Kadar Şanlı mı?
Geçmişle Teselli Edilmek
Kaddafi Tamam da Masum Halk ve Müslüman Halkların Geleceği Ne Olacak!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Tülücüler İlkokulu [Öykü]
Otoyoldan Tren Gelmiyor [Deneme]
Hz. Ömer"in Demokrasisi [İnceleme]
Mızıka - İ Hümayun"dan Senfoni Orkestrasına Mehteran Güncellemesi [İnceleme]
Lale Devri'nin Demokrat Havası [İnceleme]
Kesintisizi Kesmeden Kur’an Dersleri [İnceleme]
Dizisine Bak Toplumunu Anla [İnceleme]
Yüzde Ellinin Kodları [İnceleme]
İktidar, Uçkur ve Huri [İnceleme]
Avrupa"ya Açılan İlk Pencere [İnceleme]


hasan tülüceoğlu kimdir?




yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © hasan tülüceoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.