sonra bende beklediğim bir hastalık daha başgösterdi kıskançlık ... bir muslukçunun tamir sırasındaki el maharetini bile kıskanabilirdim , ama herşeyin kötü tarafı geçmişimi de kıskanır olmuştum o saadet dolu , tahta evlerin karanlık pire kokularında yolculuklara çıkmaya başladım, belki annemin yatağına işediğim zamanı bile kıskandım !

 şeytanla başım dertteydi ama benim galiba en güçlü olduğum yer düşlerdi.

Bakıyorum da en iyi yaptığım işler hep nefretimden doğmuş,                                             

kinle kazıdığım herşey yücelmiş insanlığın gözünde.beni herhalde en çok üzen bu oldu,        içimin yüksek yanının işin aslı iğrençlik olduğunu keşfettiğimde , tekrar bir intikam duygusu  köreltti tüm iyiniyetimi.                                                                                                     

yattı birgün ewet onu bırktığım yerde, sırf rezillik olsun diye, ağladı , bağırdı, geçmişimi o      kadar doldurdu ki iğrençlikle ben nerye kaçsam onunla karşılaştım , normal insanları da     kanıksadım neden rezilleşemiyorlar acaba                                                                          

"old city e gidelim evet", ve ben de yeni bir hastalık başladı  ( hepsi tanrı misafirimdi)           farklıhayatların yaptıklarını bambaşka bir bünyede birleştirmek, artık neyi kimin söylediği    umrumda değildi unutuyordum da zaten bilinçaltısal bir refleks gibi , önemli olan edindiği     yerin adlandırılmasıydı.                                                                                                 

neyse bunlar içinde olan kişinin bile kafasını karıştıracak kadar gerçeklikten eşşek           konular                                                                                                                         .