Ne Garip Feryat Edersin A Bülbül, Titretirsin!
Bilmem ki nasıl kelam etsem, o halin acısını anlatsam / Hürriyet nedir diye
Mustafa Cilasun
Hasret Kalbi İlhamdır, Ruhi Yâddır!
Ne çiledir, ne de acı veren bir gamdır / Hak, arzın her yerinde
Bilmem ki Ne Vakit Haberdar Olacaktır Canan!
Vakit durmadan vuslatı için bir yakarışa namzettir / Gül hiç kokmaz mı, melul
Nasıl Bekledim, Yılları Kalbim İçin Derledim!
Bir köşede kalmıştım, ne kadar yalnızdım / Derd-i gamımı kime anlatırdım, hıçkırıklarımla avundum,
Yâd Edeyim ve Hasretle Nefesleneyim!
Ne firkatti alıp götüren, idrakime işleyen / İbretin şadında akitleşen, bir hesabın vecdinde
Hangi Sabahın Farkındayım, Hala Bir Rüyadamıyım!
Ne kadar anlamak için uğraşsam / Sabaha denk kaldırım taşlarıyla, suskun ve sakin
Nasıl Bir Hicrandı Şahit Olduğum Gözyaşları!
Bir ısrar vardı, ne olduğu sonradan anlaşıldı / Fakat nasıl bir içinden çıkılmaz
Ruhum Kalbime Ne Söyler, O An Ne Keder!
Nice anlar şahit olmuştur akıp gidene / Göçmenin ne olduğunu idrak edene, emanetin
Niye Divane Bülbül Gibisin, Gözyaşını Gizlersin!
Bilirim ki fevkalade hüzün içinde sabrı nefeslenirsin / Gelen, geçenin nazarında erirsin, bir
Bir Dava-ı Harp Var İçimde, Gizlesem De!
Nükseden burukluğu takip ediyorum / Her nefesin koşulsuz bir şeklide ne için feryat
Niyetin Akseder Kalbine, Serdettiğin O Nefesine!
Ne söylersek söyleyelim, dilediğimizce perdeleyelim / Esrarında lal olan anları duymayalım, sahneleşen ağıtlarımızı
Hangi Ayağım Çukurda, Kalbim Neyin Farkında!
Bir solukta alıp götürüyor yıllar / Saklı kalmış umutlar, gün yüzüne hasret soluklar,
Gönül Sürur İster, Kalp Niye Sahibini Bekler!
Lahza neden söz eder / Hangi lisanın şehredilmesiyle hissiyata meyleder /
Hangi Zamanda Kayboldum, Umudu Ne Yaptım!
Geçmiş yılları bir bir hüzün ve sürurla araladım / Bazen içinden çıkamadım, bazen
Ömrüm Sevmekten Usanmadı, Bizarlık Yaşamadı!
Sakın içinde bulunduğunuz lahza da gülüp geçmeyin / Acaba demeyin, nasıl olur diye
Kalbim Niye Figan Ediyor, Ruhum Dinliyor!
Bir hırçınlık sökün ediyor her ne hikmetse / Ne kadar sukut etsem, meramımı
İnandım Demiştim ve Fakat Farkındamıydım!
Evet, biraz kolay olanı seçiyorduk / İkna edilmeyi marifet telakki ederek, o an
Vefakar Bir Aşk-ı İhsandı, Prof. Dr. Necmettin Erbakan!
Bilmem ki ne söylemeli ve nasıl bir lisanla yadedilmeli / Henüz sabahın mamurluğunu
Ne Vakit Açacak, Sürur - U Aşk Ruhumu Ağlatacak!
Belki de hiç söz etmemeliydim, nasibi nasıl şehretmeliydim / Heran sabırla mı nefeslenmeliydim,
Nedenlerden mi Kaçıyorum, Niye Ağlıyorum!
Suya hasret kalmış bir toprak misaliyim / Sanki sahranın sukut ettirdiği bir vehimle
Aşk; halin demidir!
Tanıtım
Düşünmeye hassaten zaman ayıran, naifliği önceleyen, estetiği seven, güzelliklerden şevk alan, gönüllerin deşifresiyle uğraşan, halin dilinden haz alan, aşk için meşkin zaruretine inanan, hilkatin ve aidiyetin serinliğinde yazmaya çalışan bir can.
Geçmiş
1957 Kayseri doğumluyum. Bir kamu sektöründe idarecilik yapıyorum. Neyi düşüneceğimi bilmeyi seviyorum. Evliyim.
Konum
KAYSERİ
Özellikler
Atmosferde yankı bulan feryadımın ahenk sızısı!
Etkiler
Mehmet Akif Ersoy,Sezai Karakoç,Necip Fazıl Kısakürek, Cemil Meriç
Benzer Yazarlar
Edep içinde bir paylaşım esasına dayanarak yazan herkes...