..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi sabırlı ve yürektendir, sevgi kıskanç ve övüngen değildir. -İncil
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - Meryem Rabia Taşbilek
Meryem Rabia Taşbilek - dilsizmütercim
Site İçi Arama:


Son Eklenenler
  Pencere Önü Düşünce Rutinleri (Meryem Rabia Taşbilek) 9 Mayıs 2009 Deneysel 

Tebbessümüne inşirah içirilmiş çocuklar şaşkınlıkla bakardı bu hale kapı aralıklarından... Fakat şu aşikardı ki, herkesin içindeki karanlık aydınlığını arıyordu. Aranıyorsa bulunacaktı elbet. Bazılarımız pusuda gözlüyorduk aydınlık arayan karanlığımızı. Pütürlü soru işaretleri törpülüyordu hakikatin önündeki duvarı inceden inceye. Yeni anlamlar yumuşak dokuyu geçip, aklın sinir uçlarına dokunup kanatıyordu.

  Dilsiz'in Ben Tercümesi (Meryem Rabia Taşbilek) 9 Mayıs 2009 Bireysel 

Kendinden yana bakmaya yorulduğu pencerelerinin tozunu alırken, sürekli yolculuk yaptığı trenin aynı cephesine oturup ve ne zamandır dikkat kesilse de etrafındaki yolun sadece bir yönüne aşina olduğunu farketti. Ters yönde ve hep baktığı yönün aksi istikametinde bir koltuğa gömüldü. Önce biraz soluklandı. Tüm yorgunluğunu içine yatırdı, düşünce hamaklarında sallandı. Sonra üzerinden geçtiği köprülerden içinin ağırlıklarını akıtırmışcasına dalgın dalgın bakmayı denedi. Akan her neyse daha çok genizine hücüm ediyordu. Manzaranın buğusuna rağmen yeni bir çehre kazanmıştı yollar.

  Yumurtasız Omlet ve Direnişimize Dair (Meryem Rabia Taşbilek) 12 Ocak 2009 Politik Olaylar ve Görüşler 

“Bana dışarı çıkınca karpuz yemeyeceksin deseler onu bile kabul etmem çünkü ben işgal rejimini muhatap almıyorum.” Ahmet Yasin İmam Ebu Hanife'ye zalim Haccac hediyeler sunup ve devlette üzt düzey görevle yanında yer almasını teklif ettiğinde, Ebu Hanife; “Bana şu sarayın direklerini saymamı söyleseniz onu bile saymam!” diye cevap vermiştir. Ve zaten bu erdemli duruşu hasebiyle Haccac tarafından şehid edilmiştir. Oysa şimdilerde bizim mücadelemizde bu vakarlı, kendinden emin duruşa ne kadar da muhtacız! Öfkelerimiz cesaretlerimizden daha büyük. Nedense öfkemiz bile hep uzaklarda yapılan haksızlıklara ve zulümlere dair daha bir hızlı tetiklenebiliyor. Zira uzaklara dair tepkiler bir bedel ödenmeden “gösterilebiliyor” ama yakınlara dair sergilememiz gereken tavıralışlar daha somut bedeller gerektirebildiğinden aynı iştiyakı ve hareketi bu alanlarda gösteremiyoruz. Kanaatimce İsrail(in zulmü) kredi kartı veya paraya yüklenen anlam gibi. Onun yaptığı zülmün beznerini yapanlar yahut İsrail'in yaptığı zulümlere mani olmayanlar, para ve kredi kartının bir yerde birleştiği gibi aynileşiyor.

  Direniş, Sivil İtaatsizlik ve Satyagraha Felsefesi (Meryem Rabia Taşbilek) 4 Ocak 2009 Özgürlük ve Eşitlik 

Kaç gündür Gandhi'nin pasif direniş ve satyagraha feslefesi örnekleri üzerine tefekkür ediyorum. Peygamberimiz'in onca direniş örneklerine şahit ve varis iken biz neden hala Gandhi'nin yapabildiğine ulaşıp, hatta aşıp sağlam, Müslümaanca bir direniş sergileye miyoruz?! Pasif direnişi; kendileri bizzat şiddeti kullanmasalar bile şiddete maruz kalmayı göze alabilen toplulukların mücadele şekli diye tanımlıyorlar. Öte yandan bunları yazarken Malcom X'in özgürlük manifestosundaki "Öfkeni Kullan" ibaresini de göz ardı etmemek gerek. Bir şekilde itidali bulmalı.

  Cinnet Modern ve Truman Şov (Meryem Rabia Taşbilek) 29 Aralık 2008 Post-Modernizm 

Az ya da çok bir Truman Şow (filmine) dönen yahut dönüştürülmeye çalışılan hayatımızı bu aralar ağrı eşiğimi pek çok zamandan daha da fazla hırpalayacak şekilde gözden geçirmeye çalışıyorum. Zaten insanın özelde kendi hayatını ve genelde yaşadığı toplumu, kainatı aklı ağrıyacak şekilde kafa patlatarak tefekkür etmeye çalışması yeterince sarsıcı bir durum olsa da bu konuya dair izlemeyenler için “The Truman Show”dan da bahsetmek istiyorum. Film Truman adında bir insanoğlunun bebekliğinden itibaren bu durumdan kendisinin haberi olmaksızın; bir Tv Şovuna tabir yerindeyse evlatlık olarak verilmesi ve sonrasında kendisi dışında herkesin bu şovu izlemesine dayalı bir hayat serüvenini içeriyor. Çocukluğundan itibaren bir adadadır ve Tv şovu devam ettiği sürece bu programın kaymağını yiyenlerin kazançlarının sona ermemesi için adadan ayrılmaması gerekmektedir. Bu yüzden bilinç altına yapay bazı hatıralarla deniz fobisi yerleştirilmiştir Truman'ın. Bu fobisinden dolayı kaçmak için farklı yolları kullanmaya yeltendiğinde de turizm ajansının duvarlarında araç kazalarının fotoğraflı haberleri yer almaktadır. Böylece adadan kaçış yollarını tıkamaya çalışır şov yönetimi. Çağımızın Psikolojik Savaş silahı medyanın kulaklarını çınlatmadan edemiyoruz haliyle bu noktada. İçinde yaşadığımız sistem(ler)de topluma empoze edilen suni tehlike, korku ve güvenin istemin tekelinde olduğu düşüncesi, düşman ve ötekilerle bizim üzerimizde uygulanmaya çalışılanların biraz daha derinden farkına varabiliyor insan bu film vesilesiyle.

  İmece Dertlerden Devşirilmiş Bir Hikayedir: Hayat (Meryem Rabia Taşbilek) 26 Aralık 2008 İronik 

Gecenin ilerleyen saatlerinde huzursuz bir uykuya dalmışsa da, boğazını sıkan ilmek, aklını ağrıtan bir düşünce gri dumanlara sarmalanmış uykusundan etti yine onu. Önce mutfağa gitti, loş ışıkta bir bardağı her zamanki yerinden alıp yarım bardak su içti. Nicedir halkı içi hakkıyla doldurulamamış bir başarıya odaklayarak, hırs afyonuyla yaraladığını düşündüğü “Kişisel Gelişim” kitapları; bardağın dolu kısmına bakılmasını telkin etse de, o bakmaktan ziyade dolu kısmı içmenin daha makul olacağına inanlardandı. Neyse suyu içmişti işte. Ama içi serinleyemezdi elbette yarım bardak su ile. Yüzünü rahat rahat ekşitmeye bir bahane bulmak istercesine geçen gün ekşiliğinden yiyemediği mandalinalardan birine elini attı. Kabuğunu soyarken, “Soyulur muydu hayatın kabuğu, yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı?” diye mırıldandı, zor da olsa gülümseyerek. Sonra mandalinanın üzerindeki ince zarları gayri ihtiyari ayıklamaya başladığını farketti. Yerken rahatsız etse de bu beyaz zarların faydalı olduğunu hatırlayıp durdu. Mandalina dilimlerinde ufak delikler açıp, damağıyla bastırarak suyunu emerken yakın zamanda aklını ağrıtan konuları irdelemeye koyuldu.

  Özledikçe Irmaklar Doğuran Gözlerim (Meryem Rabia Taşbilek) 9 Aralık 2008 Aşk ve Romantizm 

Dedi ki; Kalbimin kulağımda attığı demlerdi... Kulağımsa hep ayak seslerindeydi... O günler hep birbirine benzerdi. Yıllardan, aylardan ve günlerden neydi hatırlamıyor olmam bu yüzden normaldir. Her sabah şakaklarımda bir kısrak bileklerinin gücünü denerdi. Ve gece şehrin tüm saatleri odama toplanıp geçmek bilmeyen zamanı çoğaltırlardı. Yine de gözlerim uykuyu aramak için çok meşgul olurdu yakaza ürperişlerde... Çok yollar bekledim. Özledikçe ırmaklar doğuran gözlerim hiç yorulmadı ufku gözlemekten. Bir işaret, bir umuda muhtaç değildim yollara teğellemek için kara kirpiklerimi. Sonuçta bir gözlediğim vardı ve geleceğinden emin olmasam da beklemek varlığını perçinliyordu içimde. Esmer bir selam beslerdi ufkumun ferini. Susmanın kaçış olmadığı tek eylemdi belki de beklemek o demde. Sustum ve bekledim. Güneşin doğuşunu bekledim. Nasibime batışı yazılmıştı, bilemedim. Beklediğime değmediğini kimseler söyleyemez yine de. Kalbime bağladığım onca ağırlığa ve içimde çırpınan sayısız geyik sancısına yine de değdi. Yarına kaç gün kaldığını bilerek uyandım bir sabah. Beklediğimden uzundu sadece. Ama gelecek olan geçmiş gibi yazılmıştı bile deftere.

  Bileklerimde Budanmış Gül Dalları (Meryem Rabia Taşbilek) 23 Eylül 2008 Umut 


  Kalbimin İncir Bahçesi Sükûtumun Gizli Lehçesi (Meryem Rabia Taşbilek) 23 Eylül 2008 Özlem Şiirleri 


  Baraka (Meryem Rabia Taşbilek) 3 Eylül 2008 7nci Sanat (Sinema) 

Filmin girişinde gösterilen yüksek dağlar ve akabinde kayan yıldızlar. Önce insana verilen halifeliğin yapabileceği yüce icreatlara rağmen, sonrasında irademizle aşağılara doğru düşüşümüzün hemen girişteki özeti gibi bir şeydi benim için. “De ki: Herkes bulunduğu hal ve niyetine göre iş yapar. Bu durumda kimin en doğru yolda olduğunu Rabbiniz daha iyi bilir." İsra Suresi 84 İlk dikkatimi çeken üzerine reklam afişi yapıştırılmış, hüzünbaz bir yüz. Üzerindeki afişin yarısı aşağıya düşmüş… İçinde yaşadığımız, yaşatıldığımız çarpık sistem insanoğlunun sorunlarının üzerini suni ve kısa vadeli hazlar, sentetik boyalarla kapatmaya çalışsa da bir şekilde patlak veriyor yine de insanın huzursuzluğu ve mutsuzluğu diye düşündürüyor.

 

 



Dünümde, bugünümde ve yarınımda:
Soruların çıkardığı sürtünme sesi pek de kafiyeli sayılmazdı. Bu yüzden dışarıdan duyulduğunda iç gıcıklardı pek çok defa. İnsanlar yüzünde soru işaretleriyle gezen çehrelere tüylü bir şeftaliye dokunmuşcasına ekşiyerek bakarlardı. Soru sorma yoldaşlığı yerine, bulunacak olan yeni cevaplarla, hali hazırda var olan cevaplarını tokuşturma kolaylığını yeğlerlerdi. Bu durum örsünü vuruyordu teraziye. Tebbessümüne inşirah içirilmiş çocuklar şaşkınlıkla bakardı bu hale kapı aralıklarından. Çocuklar ve kuşlar eflatun bir fon gibi uğuldardı şehrin gürültüsüne boğdurulmuş can kulağımızda. Fakat şu aşikardı ki, herkesin içindeki karanlık aydınlığını arıyordu. Aranıyorsa bulunacaktı elbet. Bazılarımız pusuda gözlüyorduk aydınlık arayan karanlığımızı. Pütürlü soru işaretleri törpülüyordu hakikatin önündeki duvarı inceden inceye. Yeni anlamlar yumuşak dokuyu geçip, aklın sinir uçlarına dokunup kanatıyordu.
...
Ayrıca bu adreste de yazılarımı yayınlıyorum;
http://www.dilisizmutercim.blogcu.com



 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Meryem Rabia Taşbilek, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 23.11.2024 11:57:31