Arabamı Verin Kardeşim!..
(Mehmet SALİH) 19 Nisan 2008 |
Kent |
| |
İçinden, ‘’Çok güzel bir gün olacak, bu gün dünden de iyi’’ diye geçirdi. Temel felsefesi oydu. Her gelen yeni günün bir önceki günden daha iyi olacağına inanırdı.
|
|
Mor Menekşe
(Mehmet Salih Özsaraç) 12 Temmuz 2006 |
Beklenmedik |
| |
Ali, koşuyordu, hiç durmadan, ardına bakmadan. Nefes nefese kalmıştı , ama; durup dinlenecek zamanı yoktu. |
|
Oyun Bitince 1 - 2 - 3. 4. Bölüm
(Mehmet SALİH) 7 Ağustos 2006 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Sigarasından derin bir nefes daha çekti. Sigarası da olmasa ne yapardı?
Sıkıntılı olduğu anlarda en çabuk sarıldığı tek şey oydu. Günde iki, üç paket kadar içiyordu. Arabasını evinin önüne park etti |
|
Saat 03. 00. Aşkım!..
(Mehmet SALİH) 28 Eylül 2006 |
Beklenmedik |
| |
Çok büyük merakla ve heyecanla gittim yanına. Tabii giderken sana layık olabilmek için takım elbisemi giydim, kravat taktım. Berberde sakal tıraşı olup, saçlarımı bile tarattım. Sonra bindim taksiye, gittim şirketine. (Param çok olduğundan değil aşkım. Elbisem kırışmasın diye.) |
|
Umutlar Yeşerirken
(Mehmet SALİH) 29 Kasım 2006 |
Beklenmedik |
| |
Tam üç aydır, evet üç aydır işsizdi. Bir yıl önce iflas etmişti. Bir kişide ki yüklü alacağını tahsil edememiş ve bundan dolayı tıkanarak işini çevirememişti. Günlerce uykusuz kalmış, çaresizce Allah’a yalvarmış ama kendisine borçlu olan kişiden bir haber bile alamamıştı. |
|
Ne Kadar Ekmek, O Kadar Köfte!
(Mehmet SALİH) 26 Mayıs 2008 |
Kent |
| |
Patronunuz kötü bir gün geçiriyorsa, olabildiğince alçak sesle ve yavaş yanıt verin. Ilımlı tonlarda konuşmak, sizi bir yetişkin gibi gösterirken, kavgacı patronunuzu çocuk yerine koyacaktır |
|
|
|