|
Geceyarısı Mısraları
(Hüseyin Yıldız) 28 Eylül 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
 Camlarda son kez çektiğim âah’ın buğusu /
Parmak uçlarımda son kez yazdığım şiirin izleri /
Gözlerimden göçen /
ve seni benden çalan hünerbaz gemi, /
Şimdi fethediyor sana âşık denizleri... |
|
|
Mektup
(Hüseyin Yıldız) 28 Eylül 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| Gözlerime tutturulmuşsun sen /
Nereye baksam seni görürüm... /
|
|
|
Islak Adımlar
(Hüseyin Yıldız) 17 Eylül 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| Günbegün biriktirdim antika aklımla /
Fısıltı kokan hediyelik gülüşlerini /
Devâsa hayallerle yaklaştım incecik vuslat rıhtımına /
Kiralık gözyaşları bıraktım yanına bengisu katarak... /
O bakışın hâlâ aklımda... |
|
|
Bengi Bir Güzel
(Hüseyin Yıldız) 17 Eylül 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| Bazen Kerem’in yüreğindeki kandilmişim /
Dokunanı dağlarmışım, /
Bazen Aslı’nın elindeki mendilmişim /
Dokunsalar ağlarmışım... /
|
|
|
Melike
(Hüseyin Yıldız) 17 Eylül 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| İnsanlar sevdiklerini hep herkesten farklı görürler; halbuki sevilenler aslında hep aynıdır, aynı biçimde ve aynı ruha sahiptir. Neden mi? Onlara bakan gözler hep aynı heyecan ve aşkla yoğrulmuştur da ondan... Mevlânâ da demiş ya: Sadece aşk, sadece aşk b |
|
|
Masal
(Hüseyin Yıldız) 9 Ocak 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| Önce, gönlüme düştü Anka’nın tüyleri;
sonra, Kaf dağının rüzgârları
esti saçlarımda...
|
|
|
Sen, bir vakit, bir saniye, bir ân için göründün;
Âdemliği terk ettin, Tanrılığa büründün...
Ben, bir vakit, bir saniye, bir ân için dirildim;
Hürriyyeti terk ettim, sana "kul" diye verildim.
|
|
