Siyah Kadın I
(Ahmet Umut Aydemir) 3 Kasım 2004 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
Seni bakışlarından ne kadar tanıya bilirim, ne kadar güvene bilirim sana, tenindeki o akustik beyazlığın ne kadar yakışır içimdeki siyahlığa, ya simsiyah düşlerimin içinde kaybolursan, ya bulamazsam seni bir daha... |
|
Sokak Lambası
(Ahmet Umut Aydemir) 21 Kasım 2004 |
Anılar |
| |
Sen benim kurdugum en son hayalimsin, senden evvel düşledigim herşeyi yıkıp gidiyorsun gözlerinle. KRAL emri verir, kan damlatır memuriyetim, yazar olma hayallerime. Heveslerim akıp giderken bir kargaşaya, hüzünlenirim... Sonra sen gelirsin, |
|
Siyah Kadın II
(Ahmet Umut Aydemir) 21 Kasım 2004 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
Yalnızlığın O alaycı hüznüyle yaşarken ben, ( kaç zaman bilinmez ) olur olmadık çıka gelişlerini bekledim. Üzerinde siyah bir esbap ve küçücük ayaklarınla nasılda çabuk çıktın hayret içimde sonu bulunmayan O yokuşu. |
|
Yaşamak Sana Yakışmıyor
(Ahmet Umut Aydemir) 21 Kasım 2004 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
sen artık benligimdesin, güneşsiz günlerle baktıgım akşamlarımdan dinledigim bir şarkı gibisin. Bir siğara molasında gördügüm gökyüzü, seni düşüne bilmek için kendime ayıra bilecegim beş dakikamın her saniyesindesin... |
|
Hoş Geldin
(Ahmet Umut Aydemir) 21 Aralık 2004 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Yenidenmi geldin ömrümün senin için ayırdıgım kısmına, bir yol bulamadan tenhasında ayrılıgın, bir çıkış yolu bulamadan mı geldin? Gönlümün kepenkleri yok benim durma öyle kapıda. Hoş geldin kadınım, hoş geldin bağdaç kurup oturdugun gençligimin ortasına |
|
Beni Gözlerinde Sakla
(Ahmet Umut Aydemir) 20 Aralık 2004 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
...dostlarımdan gizli senin için satılıga çıkıyordu degerlerim, bense miyadı dolmuş bir roman gibi rafa kaldırıyordum herşeyi ve neyazık Teke sakallı bir züpbe dokunuşuydu artık ellerim. |
|
|
Neden içimizdeki kötü, şeytan, bir başkasını etkilemek için kullandıgımızın en iyisi. saçlarını savururken rüzgara O beden senmisin, gözlerin seninmi sahiden? Bir başkasının ruhunu ele geçirmek isteyen şeytan ne kadar benziyor sana...
Özğürlügünü kimselere veremezsin tutkularınsa senindir daima tutkular benligini aşıp başkasının eline ulaştıgında acı verir. Acı dedigin yaralarına tuz basılması degil, yeniden yaralanmak demektir. Gün gelir yaralardan göremessin aynada yüzünü, senin bedeninde başkalarını ele geçirmeye çalışan şeytan seni ele geçirir ilk iş, sense bunu çok geç fark edersin.
kendini sık-sık bir başına bırak içindeki çıkmazlardan çıkmaya çalışma "yol degiştir" mayınlarda dolu bir yoldan, mayınları temizleyerek geçmektense yeni bir yol yap kendine temiz, dar, ama senin güvenliginde. Sen içindeki çıkmazları zorladıkca önüne bir duvar daha örülecektir seni isyana kadar sürükleyen bu kargaşa sırtını döndügünde kaybolacak kadar küçük halbuki.
ey insan, sen gezegendeki en zeki varlık degilmisin göster marifetini. Aşk şeytan işi bir oyun topla kendini...
|
|