|
Randevu
(Mustafa Arif Razgartlı) 13 Ağustos 2011 |
Sevgi ve Arkadaşlık |
| |
 Parkın çıkış kapısına yönelirken,güneşte ardında bıraktığı kızıllıkla kayboluyordu...
|
|
|
Berber
(Mustafa Arif Razgartlı) 19 Ağustos 2011 |
Bireysel |
| |
 Bende “Sıhhatler olsun” derdim. “Sağ ol delikanlı” der demez elini cebine atar bir on kuruşu elime sıkıştırırdı... |
|
|
Mechul Sevgili
(Mustafa Arif Razgartlı) 21 Ağustos 2011 |
Aşk ve Romantizm |
| |
 Gölün sakin dalgaları kıyıdaki çakılların üzerinde sessizce dağılırken,güneşin ilk ışıklarıda etrafı aydınlatmıya başlamıştı.
|
|
|
Canım Ablam
(Mustafa Arif Razgartlı) 24 Ağustos 2011 |
Bireysel |
| |
| Sekreterim telefonla arandığımı söylediğinde ofisimin camından dışarısını seyrediyordum.
|
|
|
Canım Ablam - 2
(Mustafa Arif Razgartlı) 28 Ağustos 2011 |
Bireysel |
| |
| Gözlerimi açtığımda hastanedeydik. Baş ucumda canım annem, eşim, ablam ve eşi vardı.,.
|
|
|
Defoooool...
(Mustafa Arif Razgartlı) 2 Eylül 2011 |
Gülmece (Mizah) |
| |
 Abi o gözler,o kaşlar o endam,o saçlar... Abi allah seni inandırsın mımmm biriçim su be... |
|
|
Böbreğini Alabilirmiyim
(Mustafa Arif Razgartlı) 4 Eylül 2011 |
Bireysel |
| |
| Bir müddet sonra otobüsümüz yolcularıyla birlikte tekrar yola koyuldu. Ben başımı otobüsün camına dayamış dışarısını seyrediyordum.
|
|
|
Ebe Anne
(Mustafa Arif Razgartlı) 5 Ekim 2011 |
Bireysel |
| |
| Geyindim çantamı aldım dışarı çıkarken annem usulca,
-Kızım silahını aldınmı dedi,
|
|
|
Haydiii Gevrek Gevrek Akşam Simidiii...
(Mustafa Arif Razgartlı) 28 Ekim 2011 |
Anı |
| |
 Anneannem avludaki ahırda akşam üstü ineği sağarken ben ahırın kapısına oturur onun sağmasının bitmesini beklerdim. Sağma işlemi bittikten sonra ılıcacık sütü kovadan bir tasla alıp bana içirirdi. |
|
|
Bir Yaz Gecesi
(Mustafa Arif Razgartlı) 30 Ekim 2011 |
Anı |
| |
| Gözlerimi kapayıp bir başladım ama ondan sonrasını hatırlamıyorum. Neden sonra kendime geldiğimde klarneti masanın üstüne koyarken kimseden ses seda çıkmıyordu. |
|
|
Dört Oğlu Vardı
(Mustafa Arif Razgartlı) 12 Kasım 2011 |
Bireysel |
| |
| Oğlu ayıp olmasın diye annesinin resmini yanımda değilde bahçedeki çöp kovasına atıp çekip gitmişti.
|
|
|
Yıldızlar Hep Kayarmı
(Mustafa Arif Razgartlı) 16 Mart 2012 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| Kıyıdan denize vuran ışıltılar denizin üzerinde özgürce dans ediyorlardı.Arada sırada geçen kayıkların motor sesleri karanlığın o acımasız perdesini yırtıyor olsalarda tekrar o sihirli ve acımasız ortam oluşuveriyordu. |
|
|
Miras Paylaşımı
(Mustafa Arif Razgartlı) 25 Nisan 2012 |
Bireysel |
| |
| Eve dönerken eşim, “İyiki annem ve babam çok büyük miras bırakmamış,yoksa kocalarımız kalan mirası paylaşırken kimbilir kimler hapse,kimlerde mezara girerdi” dedi.
|
|
|
Üvey Babam
(Mustafa Arif Razgartlı) 24 Mayıs 2012 |
Bireysel |
| |
| Çaycımız Çakır “ buda geçer abi merak etme” dedi.” Çayımdan bir yudum daha alırken, “Geçer ama delerde geçer be Çakır” dedim.
|
|
|
Keriz
(Mustafa Arif Razgartlı) 28 Mayıs 2012 |
Bireysel |
| |
| Ben çıkıp hava alır,beklerim düşüncesiyle dışarı çıkmıştımki “Gel lan buraya” biri beni yakamdan yakalayıp karanlık bir yerde diz üstü çöktürüp başımada silahı dayadı. |
|
|
Kabristan
(Mustafa Arif Razgartlı) 30 Temmuz 2013 |
Bireysel |
| |
| Kulübesine doğru yürürken onun da gözünden saklamaya bile gerek görmediği yaşlar akıyordu...
|
|
|
N'olur Anne,bizde Kurbanlık Alalım
(Mustafa Arif Razgartlı) 30 Eylül 2014 |
Anı |
| |
| Kurban bayramı gelmekteydi. Komşularımız aldıkları kurbanlıkların sırtlarını ve alınlarını kınalamışlar bahçelerinde, sokakta dolaştırırken biz iki kardeş onlara gipta ile bakıyorduk.
Aklımızdan geçen “acaba babam bizede kurbanlık alacakmı ?” sorusuydu. |
|
|
Ya Vicdanım Ya İşim
(Mustafa Arif Razgartlı) 24 Aralık 2014 |
Anı |
| |
| Yine eşim Kemoterapi den çıkmış dinlendikten sonra hastaneden çıkmadan fakültenin acil giriş katındaki kafeteryada hem dinlenip hemde bir şeyler atıştırmak istedik. |
|
|
Bu Kadın Bunları Hakettimi?
(Mustafa Arif Razgartlı) 15 Temmuz 2015 |
Bireysel |
| |
| Ellerini öpüp, çağırdığım taksiye bindim. Taksi giderken geri baktığımda annemin ve babamın yere çökmüş vaziyetde ağladıkarını gördüm.
|
|
|
John Christian'ın söylediği gibi ;Silgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat denilmektedir.
Yaşanmışları yok sayamıyacağımız da bir gerçek. Neden yaşanmışları yaşayanlara aktarılmasın?
|
|
