..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnızca sevgiyi öğret, çünkü sen osun. -Anonim
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - Erdal Canbulat
Erdal Canbulat - Şairlerimiz ve Şiirlerimiz
Site İçi Arama:


Şiir
  Geldi geçti ömrüm benim (Erdal Canbulat) 19 Ocak 2002 Divan 

Geldi geçti ömrüm benim Sol yel esip geçmis gibi Hele bana söyle gelir Sol göz yumup açmis gibi

  Aşkın aldı benden beni (Erdal Canbulat) 20 Ocak 2002 Divan 

Aşkın aldı benden beni Bana seni gerek seni Ben yanarım dün ü günü Bana seni gerek seni

  Gözüm seni görmek için elim sana ermek için (Erdal Canbulat) 20 Ocak 2002 Divan 

Gözüm seni görmek için elim sana ermek için Bu gün canım yolda kodum yarın seni bulmak için

  Be Hey Kardaş Hakk'ı Bulam mı Dersin (Erdal Canbulat) 20 Ocak 2002 Divan 

Be hey kardaş hakk'ı bulam mı dersin, Hakk'a yarar amel işlemeyince Tarikat sırrına eremmi dersin, Kamil mürşid sana söylemeyince.

  Dilsizler haberini kulaksız dinleyesi (Erdal Canbulat) 20 Ocak 2002 Divan 

Dilsizler haberini kulaksız dinleyesi Dilsiz kulaksız sözün can gerek anlayası

  Hani gönlüm aşık idin bir zaman, (Erdal Canbulat) 20 Ocak 2002 Divan 

Hani gönlüm aşık idin bir zaman, Davasız,dalgasız durgunsun şimdi... Ey şair ruhlu yar, ey kemter ozan, Aruzsuz,vezinsiz solursun şimdi...

  Erlerimiz Var Bizim (Erdal Canbulat) 20 Ocak 2002 Divan 

İnandığım fikir babalar yeter. Giydiğimiz hırka soykalar yeter. Yaptığımız zikir dualar yeter. Medhi gibi nice Pirlerimiz var, Mevleviler Erlerimiz var bizim...

  Karaman Oğlu Mehmet Bey (Erdal Canbulat) 20 Ocak 2002 Divan 

Şanlı Türk ulusuna temsili Lisan, Hoşgörülü sadık dost, o gönlü rüşan, Anıtı var üstünde fermanı destan, EY Şanlı Türk Karaman oğlu Mehmet bey...

  Larende ( KARAMAN ) (Erdal Canbulat) 20 Ocak 2002 Divan 

Nice Erler konup göçtü bu handa’n, Erenlerin diyarıdır LARENDE... Ben Yunus u başka yerde aramam, Yarenlerin diyarıdır LARENDE...

  Dost dost diye nicelerine sarildim (Erdal Canbulat) 20 Ocak 2002 Divan 

Dost dost diye nicelerine sarildim Benim sadik yarim kara topraktir Beyhude dolandim bosa yoruldum Benim sadik yarim kara topraktir

  Sen bir ceylan olsan ben de bir avcı (Erdal Canbulat) 22 Ocak 2002 Taşlama (Kinaye) 

Sen bir ceylan olsan ben de bir avcı Avlasam çöllerde saz ile seni Bulunmaz dermanı yoktur ilacı Vursam yaralasam soz ile seni

  Bâde-i nâb ile buldu rûh-ı cânân revnak (Erdal Canbulat) 22 Ocak 2002 Divan 

Bâde-i nâb ile buldu rûh-ı cânân revnak Gûyiyâ güller ile buldu gülistân revnak

  Çağrışır bülbüller gelmiyor bağban (Erdal Canbulat) 22 Ocak 2002 Taşlama (Kinaye) 

Çağrışır bülbüller gelmiyor bağban Hoyrat dost bağından gül aldı gitti.. Yüz bin mihnet çektim bir bağ bezettim Yari ben besledim el aldı gitti..

  Sabahtan uğradım ben bir fidana (Erdal Canbulat) 22 Ocak 2002 Taşlama (Kinaye) 

Sabahtan uğradım ben bir fidana Dedim mahmur musun, dedi ki yok yok Ak elleri boğum boğum kınalı Dedim bayram mıdır, dedi ki yok yok

  Dedim dilber sana yazılmış kanım (Erdal Canbulat) 22 Ocak 2002 Divan 

Dedim dilber sana yazılmış kanım Dedi niçün böyle edesin sultanım Dedim teşne vermiş ince miyanın Dedi ben sarıldım kol yarasıdır..

  Başlasın (Erdal Canbulat) 22 Ocak 2002 Divan 

Dünyaya gel,İnsan başlasın Tanrıyı bul,Korku başlasın Ağalık, beylik,Bir bir başlasın

  Deli poyraz gibi divane gönlüm, (Erdal Canbulat) 22 Ocak 2002 Taşlama (Kinaye) 

Deli poyraz gibi divane gönlüm, Tozar elvan elvan savrulur gider.. Bir rüya misali mihmane ömrüm, Solar elvan elvan kavrulur gider..

  Yonca Başka,Gonca Başka Başkadır (Erdal Canbulat) 22 Ocak 2002 Taşlama (Kinaye) 

Bazı yollar vardır dost yol görülmez, Bazı kırlar vardırki kır sürülmez, Her ot lahana olupta dürülmez, Yonca başka,gonca başka başkadır...

  Yiyemeyom Dohtur Bey! (Erdal Canbulat) 28 Ocak 2002 Komik 

Verdiğin perhize budur gayratım, Bundan başka uyameyom dohtur bey! Üç sepet yumurta sabah kahvaltım, Teker teker sayameyom dohtur bey!

  Afyon Garı (Erdal Canbulat) 14 Şubat 2002 Klasik 

Afyon garındaki küçük kızı anımsa, hani, Trene binerken pabuclarını çıkarmıştı; Varto depremini düşün, yardım olarak Batı'dan Gönderilmiş bir kutu süttozunu ve sütyeni.

  Tek Hece (Erdal Canbulat) 14 Şubat 2002 Divan 

Var mı beni içinizde tanıyan? Yaşanmadan çözülmeyen sır benim. Kalmasa da şöhretimi duymayan, Kimliğimi tarif etmek zor benim...

  Ayrılık Nikahı (Erdal Canbulat) 14 Şubat 2002 Aşk ve Romantizm 

Seni bilmem ama ben kararlıyım Şu garip sevdadan cayalım gitsin.. Bu aşkta senden çok ben zararlıyım Bir kumar oynadık diyelim gitsin..

  Yeşil Şiir (Erdal Canbulat) 14 Şubat 2002 Kent 

Baktıkca çoğalır yıldızlar gecede Parmaklarınla sayılmaz; Kimi duyulur, kimi duyulmaz, Dinledikce çoğalır gecede,

  Yalnızlık Macerası (Erdal Canbulat) 14 Şubat 2002 Klasik 

Öyle yalnız kaldım ki hayatımda Kimi gün öldüm kimi gün ilah oldum Çok zaman annemin dizlerine hasret Koydum başımı kendi dizlerime Doya doya ağladım

  Otuz Beş Yaş (Erdal Canbulat) 14 Şubat 2002 Klasik 

Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dantel gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,

  Ecdada Borcumuz (Erdal Canbulat) 14 Şubat 2002 Halk 

Çok sevdiğim kalem dostum Sabır Rüstemhanlí’ya Ölülerinizi hayırla yadediniz Hadis

  Aşklar mı? (Erdal Canbulat) 14 Şubat 2002 Klasik 

Aşklar mı diyordun, anladım senin incindiğin. benimse yollara düştüğümdür yeniden

  Ümidin her zaman haib (Erdal Canbulat) 14 Şubat 2002 Klasik 

Ümidin her zaman haib, nasibin daima nekbet; Hayatın geçti hüsranlarla ey gün görmeyen millet! Ne devletsiz başın varmış, ne mel'un tali'in, hayret! Muebbed bir hayat ummuş da içmiştin.. Fakat seyret: Nasıl zehr oldu birden diktiğin sahba-yı hürriyet!

  Sokak (Erdal Canbulat) 14 Şubat 2002 Klasik 

Sokakta gün, sokakta gece, Ben sen o biz kuş ve karınca.

  Gizledikce Aşk (Erdal Canbulat) 14 Şubat 2002 Klasik 

Kışın soğuk balıktan günlerini sayıyorum ağımda. O yaza hiç dönülmeyecek! O başlatılmamış, o varsayılan ortasında yaşanmış sevda

  Büyükler Bilir (Erdal Canbulat) 23 Temmuz 2002 Halk 

Yalan dolan ile devran sürmeyi / Biz ne bilek beyim büyükler bilir / Milletin başına çorap örmeyi / Biz ne bilek beyim büyükler bilir

  Zindandan Mehmet'e Mektup (Erdal Canbulat) 23 Temmuz 2002 Halk 

Zindan iki hece Mehmetim lafta! / Baba katiliyle baban bir safta! / Birde geri adam boynunda yafta... / Halimi düşünüp yanma Mehmed' im! / Kavuşmak mı? ... Belki... Daha ölmedim!

  Almina (Erdal Canbulat) 23 Temmuz 2002 Halk 

Son günlerde ne yüzüme bakıyor / Ne bir selam veriyorsun almina! / Zahmet edip ne elimi sıkıyor / Ne bir hatır soruyorsun almina!

  Biri Şair , Biri Aşık, Biri Ozan.. (Erdal Canbulat) 29 Eylül 2002 Taşlama (Kinaye) 

Pir Sultan'ı Yunus'u görmek istersen / Mevlana'nın çağrısına girmek dilersen / Anadolu'yu,Halkı bilmek istersen / Biri Şair , Biri Aşık, Biri Ozan..

  Bu ne şereftir bu ne güzel düşünce.. (Erdal Canbulat) 29 Eylül 2002 Taşlama (Kinaye) 

Selam Muhterem üstadim Sabit ince. / Himmet'iniz olmasa hallerimiz nice / Bahtiyar oldum üstad sizi görünce / Bu ne şereftir bu ne güzel düşünce..

  Lokman Hekim ol derde derman uğruna (Erdal Canbulat) 29 Eylül 2002 Taşlama (Kinaye) 

>hey benim üstadım cağlarım / bir türküdür söyler ağlarım / anamdan ayrıldım yanar gezerim / deşme yaramı başımı yolar giderim

  Tezene vurur palabıyık (Erdal Canbulat) 29 Eylül 2002 Taşlama (Kinaye) 

Almış eline sazını / Çekmez kimsenin nazını / Kış öncesi güzünü / Tezene vurur palabıyık.

  Dostum (Erdal Canbulat) 19 Ekim 2002 Taşlama (Kinaye) 

Nasıl terkederim gurbet diyarı / Ekmeğim burada duruyor dostum / Neyleyeyim gelip geçen baharı / Bağımda çiçekler kuruyor dostum

  Satıldık balam (Erdal Canbulat) 19 Ekim 2002 Taşlama (Kinaye) 

Çıkmaz yadımızda dostun hayali / Oy bizim halimiz kimsesiz hali / Yuvasız duldasız kuşlar misali / Sınırdan sınıra atıldık balam

  Ozanlarımız (Erdal Canbulat) 19 Ekim 2002 Taşlama (Kinaye) 

Âlemde bir devir dönüyor amma / Devr-i Ingiliz mi Frenk mi bilmem / Halli kolay değil, pek güç muamma / Zâlim zulmü göğe direk mi bilmem

  Ozanlarımızdan Atışmalar (Erdal Canbulat) 19 Ekim 2002 Taşlama (Kinaye) 

Var her işin zor olanı / Kılmak kolay düz namazı / Olduysan bir şark yılanı / Neye yarar diz namazı /

  Ozanlarımızdan Atışmalar (Erdal Canbulat) 19 Ekim 2002 Taşlama (Kinaye) 

Ömer Kurtar: / Karda tercih et yünlüyü / Çalışarak olmuş ünnüyü / Boşa uğraşma ayıraman / Aleviden sünnüyü

  Ozanların dili (Erdal Canbulat) 19 Ekim 2002 Taşlama (Kinaye) 

Sevdigim intizar eyleme bana / Zaten kötü kader talihim kara / Elimi uzatsam mor güllü dala / Geçti bahar deyip ağlatır beni..

  Ozanların dili (Erdal Canbulat) 19 Ekim 2002 Taşlama (Kinaye) 

Tanımadan değer biçme. / Yanlış yerden ,dostun seçme. / Dürüst Dosttan, vazgeçme. / Dürüstlüktür ahdim benim.

  Ozanların dili (Erdal Canbulat) 19 Ekim 2002 Taşlama (Kinaye) 

Şöyle bir baktımda maziye doğru / Dün,bu gün,yarınlar değişmiş meğer.. / Bir surçi lisanımızmı olmuş'ki / Dostlar bizden selamını kesmişler..

  Ozanlarımızdan Atışmalar (Erdal Canbulat) 19 Ekim 2002 Taşlama (Kinaye) 

Seni bilmem ama ben bir Şairim / Sevdalı bir şiir yazalım gitsin.. / Bu Ozanlıkta ben senden mahirim / Yanık bir türkü söyliyelim gitsin.

  Ozanların dili (Erdal Canbulat) 19 Ekim 2002 Taşlama (Kinaye) 

Gönüldaşımız Ozan Arif / Bu çağrıyı duyarmola / Yüreği ipekten zarif / Şair kaftanı giyermola.

  Ozanların dili (Erdal Canbulat) 19 Ekim 2002 Taşlama (Kinaye) 

Köşeye biraz para koymayanın / Çevresine uymayanın / Büyük sözü duymayanın / Kulağını çekeceksin

  Ozanlarımız (Erdal Canbulat) 19 Ekim 2002 Taşlama (Kinaye) 

Bütün insanlığın başı belada / Yerküremiz taşıp doluyor kardeş / Taş devrinde yaşasaydım nolada / Teknik zamanımı çalıyor kardeş

  Ozanların dili (Erdal Canbulat) 19 Ekim 2002 Taşlama (Kinaye) 

Ana baba dinlemezler , / Gözü dışarı dikmişler / Peşlerinde gezer gafiller , / Vah Halımıza yazık dostlar

  Ozanların dili (Erdal Canbulat) 19 Ekim 2002 Taşlama (Kinaye) 

Bir name yazdımki halimiz nice ola / Arzulanan şenlikler girmiyor bir yola / Pir sultanlar gibi düşsemde ben yola / Menzilsiz hedefin rotası test olmaz..

 

 



VAR
******
Meydanlar bizim,at bizim de ne oldu ?
Bizim pazar da üç beş salyangozcu var...
Alan bizim,satan bizim de ne oldu ?
Bizim pazarda üç beş salyangozcu var...
******
Dışı bizim,içi bizim de ne oldu ?
Bizim kapı da hudut bekcisi var...
Ora bizim,orman bizim de ne oldu ?
İç de tapuyu ipotek verenler var...
******
Defter bizim,kalem bizimde ne oldu ?
Makamını başkasına verenler var...
Bağlar bizim,bostan bizimde ne oldu ?
Biz de kuzu’yu kurda yem görenler var...
******
Göz bizim,gözlükler bizim de ne oldu ?
Baska yerde gözü sözü olanlar var...
Başı bizim,tacı bizim de ne oldu ?
Başka yerden nara,nutuk atanlar var.
******
Erdal Canbulat
Amsterdam



 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Erdal Canbulat, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 23.11.2024 12:01:48