" Şu bozuk çarkı ne döndürdüm
Nede şu çarkın içinde döndüm!!
Sevdamı, aşkımı, dostluğumu:
Ne söndürdüm nede söndüm!!
Ziyadan ziyadedir gönlüm!!
Ömrüm gençlik sermayesini tüketsede;
Samimiyetimin yok yenilgisi..
Vicdanım anka kuşu kanadı misali..
Olmadı ömrüm yaşama savaşının mağlubu!!
Gönlüm ise taptaze hayatın 'GALİBİ'. "
Züğürt tesellisi olmadı aşkım
Benim aşım miskinlikle pişmedi
Bozuk para gibi düşmedi fikrim
Akıttığım teri yüceltmek iş mi?
Şaşkınlara göre çılgın şaşkınım
Akmadan damlayan nurumda aşkım
Onurum sırrıma dökülen sırçam
Sersefil bağlanan kaderimiz mi?
Göz rengimiz değil perdeleyen sim
Kalubeladandır şems'i usare
Acelesiz damlar hem de amade
Bedelsiz kalır mı çağlayan çağa
Çağrısını bulur keşfedilmemiş
Çağdaş yamyamlara sen ben:Biz ayna
İnan kör gözlüler gündüzde ama
Puntasında yoktur kırılacak ritim
Sözünde var mıdır yıkılacak kin
Simle işlenmiştir karanfil'i misk
Kokusu Orjin'e huzuru süzüp
İnfak infak yakut "yeşeren zümrüt"
Kahve i muhabbet çayımdaki dem
Ta MEDİNE’ dendir sunduğu zemzem
Özü MEKKE'dendir suyu ve huyu
'ŞAFİ' dir şifadır 'NUR' dur feridir
Paktır kirli değil çamuru şaki
Buna saygı duysa şarapçı saki
Dostumdur benim o saygımsa baki
'HAK' kın huzurunda o cennetimdir
Söndü nar(ım) sevdam muhabbet gördü
Ziya’dan ziyade 'GALİBİ' gönlüm.
( Yoncalı - 2003 )