İnsan olarak 22 günlük bir oluşumdan söz etmek mümkün müdür acaba? Şöyle ki bir bebek ana rahmine düştükten 22 gün sonra kalbi oluşur.Ve o kalp yıllar boyunca duracağı ana dek hiç durmadan ve aralıksızca vücudun en küçük zerresinden uzuvlara kadar oksijeni haberdar etmek için çabalar durur.Gün gelir ve bir gün vazifesini tamamlayan o organ artık çalışmaz ve yapması gereken bir iş kalmamıştır.Bu andan itibaren varlık aleminden yokluğa bir geçiş ve cismaniyette ki varlığımızın yok oluşa gittiğine beraberce şahit oluruz.
Bizler zaman kavramını 24 saat olarak belirlemiş ve hayattaki yaşam düzenimizi bunun üzerine düzenlemiş olsak ta olaya birde şu yönden beraberce bakalım ve geri dönüş yapalım.
Bizler ruh olarak önceden yaratılmış birer varlıksak eğer ve sıramız geldikçe dünya üzerindeki yerimizi alıp sırasıyla gelip geçiyorsak ve de yaşadığımız süre içerisinde zamanın neresinde olduğumuzu bilemiyorsak biz hangi zamanı yaşıyoruz? Gerçekten de zaman 2012 demek ya da saat 21:30 mu demek? Zamanda yolculuk yaptığımızın kanısındayım ki şöyle açıklanabilir bu durum.İnsanoğlu zamanın bir parçasında hareket eden bir varlıktır.Zamanı bir yol olarak düşünecek olursak eğer bizler daha önceden var olmuş olan şeyleri dünyevi boyutta ve bedensel olarak tekrar yaşıyoruz.Düşünce dünyasında insan nereden geldiğini ve nereye gideceği konusunda bir bilgiye sahip değildir.Elbette bu bilgi yüce yaratana aittir.Ancak bizlerde ruh aleminde zamansal olarak bir yürüyüş gösterebiliriz.Bu mümkündür ama var aleminden yok alemine geçmemiz gerekmektedir.Bu konu tek başına kapsamlı ve geniş çaplı ele alınarak buradan paylaşılacaktır.Zaman sadece gece ile gündüzün tekrarından ibaret değildir.Zaman öyle bir kavramdır ki şuan bulunduğunuz ortamdan çok uzaklara hareket edebilmeniz de mümkündür aslında.Zamandan kopmak belli başlı konularla mümkündür.Günümüzün zaman tabirinden sıyrılıp bahsetmiş olduğum zamana girdiğiniz takdirde de sizin için zamanda yolculuk başlamış demektir.Bu çok zor ve manevi anlamda güç gerektiren aynı zamanda akli denge olarak çok sağlam ve güçlü olunmasını gerektiren mevzudur.Neden mi? İnsanoğlunun beyni öyle bir sistem üzerine yaratılmıştır ki doğumundan ölümüne gördüğü duyduğu hissettiği hiçbir şeyi en küçük detayına kadar her şeyi kaydeder.Aklınıza gelen soru: biz neden hatırlayamıyoruz peki? Bunun içinde şunu söylemek mümkündür.Unutmakta bir nimettir.Nasıl mı? Diyelim ki çok sevdiğimiz biri bu hayattan göç etti ve biz bunun acısı ile feryat figan ağlamaktan gözlerimiz de yaş kalmadı.Beyin bu acıyı unutmamış olsa biz her gün her gün aynı acı ile yanıp kavrulacağız ve dünyalık hayatımızı alt üst edeceğiz.Olaya bu yönden bakıldığında gerçekten çok önemli ve düşünülmesi gerekmektedir.Dediğimiz gibi beyin her şeyi kayıt eder ama biz onları geri çağıramayız.Bunun adına da unutkanlık demişiz.Unutmayız sadece unutturuluruz.Bunun içinde üzülmekten öte sevinmekte gerekir.
Hiç şu şekilde düşünmüş müydünüz? Geçen bir zaman var ama bu nasıl olur? Aslında bizler bir zaman tünelinin içinde yer almaktayız. Şöyle düşünün: çok uzun uçsuz bucaksız bir akarsu var ve olabildiğine hızlı akmakta.Bizlerde şu anı yaşayan kişiler olarak o akarsuyun tam ortasında olalım.Baktığımızda bizden çok ileri de olan ve harekete etmekte olan suları görürüz.Acaba bizlerde onların yanlarında yer alabilir miyiz? Zamanda yolculuğu biz başlatabilir miyiz yada nereye kadar gidebiliriz?
Zamanın Neresindeyiz?
İnsan olarak 22 günlük bir oluşumdan söz etmek mümkün müdür acaba? Şöyle ki bir bebek ana rahmine düştükten 22 gün sonra kalbi oluşur.Ve o kalp yıllar boyunca duracağı ana dek hiç durmadan ve aralıksızca vücudun en küçük zerresinden uzuvlara kadar oksijeni haberdar etmek için çabalar durur.Gün gelir ve bir gün vazifesini tamamlayan o organ artık çalışmaz ve yapması gereken bir iş kalmamıştır.Bu andan itibaren varlık aleminden yokluğa bir geçiş ve cismaniyette ki varlığımızın yok oluşa gittiğine beraberce şahit oluruz. Bizler zaman kavramını 24 saat olarak belirlemiş ve hayattaki yaşam düzenimizi bunun üzerine düzenlemiş olsak ta olaya birde şu yönden beraberce bakalım ve geri dönüş yapalım.