Yusuf Kuyusunda Duvar Yazıları

kaç leylim gecede karanlıklara yazmışım adını -sen de yazmışsın adınla beraber- tırnaklarımla kazımışım umudu taş duvarlara yangısını zerrelerimde duymuşum mısır ikliminin

yazı resim

bir benmişim cümle kuyularda yusuf olan
cümle kuyuların yusufu bir benmişim
bilememişim

kaç leylim gecede karanlıklara yazmışım adını
-sen de yazmışsın adınla beraber-
yollarına bakarken
özlem kokulu türkülerle
kızıllığında boğulmuşum sensiz akşamlarımın
umutlar ayrık otu olmuş
yağmur beklemiş yüreğimde
yüreğim yağmur beklemiş doksan dokuz adınla
şeş cihetten kervan gözlemiş dilimdeki dualar
bilirmişim
her kuyu yusuf özlermiş
her kuyuda yusuf diye ben varmışım

hasret vurgununda bilinmez adresleri sorarken
yağmur bulutu gözlerimde
gözlerim bilinmez adreslerde seni sorarmış

hayalin rüyalarıma girerken ay karanlık gecelerde
salkım söğüt dallarından süzülen
ırmaklar çağlarmış avuçlarımda
aklımı titretirken deniz meltemleri
ansızın saçlarımda oynaşırmış seher yelleri

kokunu getirirmiş bilinmez gizemlerin gölgesinden kervan kıranlar
seni getirirmiş

bilinmezde saatlerim kurulurken vuslata bir kalaya
ne tan atarmış dört duvar arasında
ne duyulurmuş develerin çıngırak sesleri

sessizlikte dururmuş zaman
sensizlikte dururmuş

levh üstünde bin kervan tazelenirken
dilimde eski bir şiir yelpazelenirmiş

“dört bir yanım çaresizlik zinciri
kör kuyular içindeyim bul beni
yusuf desem yusuf değil kaderim
sen yine de yusuf diye bil beni

hayallerde kaldı mavi gökyüzü
nerden baksan ay karanlık gecedir
gökkuşağı mazi ile son bağım
ya geri ver ya defterden sil beni

ben inciler içindeki bir kumum
kör karanlık gözlerime mil olur
bir bilinmez diyardayım, tutsağım
sarhoş deniz cinlerinden çal beni

dibe çöker kurşun gibi zamanım
bilinmezde saatlerim kurulur
gel diyorum, gel de kurtar, dardayım
tut elimden gökyüzüne sal beni”

merhamet dilemişim cümle kuyularında yusuf namıyla

kaç leylim gecede karanlıklara yazmışım adını
-sen de yazmışsın adınla beraber-
tırnaklarımla kazımışım umudu taş duvarlara
yangısını zerrelerimde duymuşum mısır ikliminin

bilirsin
ne züleyha istemişim bir nebze vuslat üstüne
ne saltanat dilemişim kendi payıma
“ne gelirse sendendir” demişim
başka bir şey dememişim

bir benmişim cümle kuyularda yusuf olan
cümle kuyuların yusufu bir benmişim
bilememişim

Başa Dön