YÜREĞİMDEKİ EYLÜL YOLCULUKLARIprefix = o /
Güneşin yaza merhaba gülümseyişi düştü bu zamanlarda yollara, yüreklere, hayallere... Koskocaman, sımsıcak, içten ve rengarenk bir gülümseme hayata, aşka dair kıpır kıpır duygularla yayılan… Doğanın armağını canlılara hiç bir karşılık beklemeden.. İnsan, mevkii ayrımı yapmadan… Herkesin anladığı dilden…
Ama benim için neden bu kadar zor bu duygular? Nedenbana “huzur mevsimi” gelmedi hala? Neden hala “hüzün mevsimi” nde yürek…
İlle de inatçı davetler mi gerekiyor?, İlle de yenilgilerimle döngüsel bir hesaplaşmam mı gerekiyor? İlle de ufuksuz, uykusuz şafaklarda yarına nöbet beklemek mi gerikiyor?
Yine de gelmiyorsa, yine de uğramadan geçiyorsa hayallerime, yapacak bir şey yok! Ayaz kış hüzünlerim, sabahı hiç olmayacağı sandığım karanlık gecelerim hala terk etmiyorsa beni, yaşanmamış zamanlar, tadılmamış baharlar, el değmemiş kırlar hala kaçıyorsa benden, yapacak bir şey yok!
Her yanda çiçekler eğmişken güneşe boynunu, ağaçlar dallarını ödülendirmişken meyvelerle ve çiçeklerle, benim içimde yapraklar dökülmeye devam ediyor.. Kuruyor dallarım gitgide tıpkı hayallerim ve inaçlarım gibi.. Bir enayi rüzgarda da kırılacak nihayetinde… Yaz güneşinde sokaklardaki “sonbaharlar”ayürüyen insan hallerine karışacakyüreğim… Bir yaz gününde “ahmak ıslatana” yakalanacak hayallerim, her ne kadar kaçmaya kalksa da yarınlardan… Belki bir hain, zalim insanın hayal yollarına bir parke taşı olarak eklenecek düşlerim.
Ne çok “sonbahar” esiyor haziran güneşlerimde… Sokaklarımdan sonbahar kokuları, yüreğimden“eylül” geçiyor…”Poyraz” rüzgarı köpürtüyor anılarımı uykusuz gecelerimde...
“Şimdi dünyanın öbür ucuna gitmek istiyorum, durumum budur yani.. Buralarda durmak zor” diyorum nicedir.. Ama “kalmak mı zor?, gitmek mi?” çözülememiş problem hala..
Budur işte.. Bu yaz da güneşiıskaladım demek ki…Ya da… Iskalattılar bana.. Ya dakimselerin suçu yok işte! Benim de suçum yok… Hele ki benim.. Sebepli ya da sebepsiz; öyle ya da böyle.. Zordur bugünlerde benim durumum güneşiz.Bugünler de zordur “iyimser” hayaller çiziktirmek; etekleri, yüreği pembe çiçekli, çocuksu..
Ne yapayım ki; içimdem“sonbahar” geçiyor..!
Güneş gelmemiştir kapılarıma, hayallerime, yarınlarıma ya da yanılgılarıma…
Bu kasvetli “öğle güneşi yakınmalarım”ın yakınlarımdaki sahte aşklarla, sahte aşıklarla ya da yaşam savaşları ilgisi yoktur… Herkesin savaşı “kendi”nedir neticede.. Kendine, kendiyle ya da kendinde..
Herkesin güneşi de öyle!
Gözlerim ufuktan ayrılmıyor bir an bile..
Belki de…
Kimbilir..
Ne kadar geçikse de..
Belli mi olur!
Geleceği tutar belki güneşimin…
Karanlık gecelerimin ufukundan…
Adresi ise“kendi içimde” mühürlenmiş satırlar aralarında…
19.06.02