nemrut bir surata isyandır
sana gel demek
hoşnut olunmuş
yarım kalınmış
hisler ayazıdır
yol bitimi avuntusu yüzün
yolun sonuna varamda gel
gökkuşağını saramda gel
suretler yansıması aynasıdır
sana gel demek
belli belirsiz bir düş uzantısı
şehir sisleri vurgunudur / yokluğun
tenha bir çıkmaz güneşi / gözlerin
gözlerini gözlerime koyamda gel
bakmalara gözlerinle doyamda gel
genç bir hüzün avuntusudur
sana gel demek
korkularım titrerken sensiz kalışımdan
dağlara yakılmış türküsün sen
dağlarımın diz çöküşü / yokluğun
eylül başkaldırısıdır
sana gel demek
yağlı urganın can verişi
yiğit boyunumda
yiğitliğim ölümü öldürende gel
düşler karanlığı kaldıranda gel
bir vuslat tecellisidir
sana gel demek
adım atılmış
dilek tutulmuş
yanık yüzler inadına tebessüm
sarhoş kelimeler inadına susku
şafağa sevdadır
sana gel demek
geceye isyan
yumruklarım geceyi delende gel
gün rengi maviye çalanda gel...
23/10/2005 - Kadıköy