Biliyorum baktığın parmaklığa
ne anlattığını sessizce,
biliyorum metal parçasına
söylediklerini nabzının.
Metal parçası pamuk olup bükülse,
boynuna geçse yağlanıp;
biliyor değişmeyeceğini
duyduklarının parmaklık.
Bilmeni isterim;
sanmaki bu parmaklığı sana
gölge yapandan,
zorla dinletenden seni parmaklığın,
davul olan metalin,
tokmak olan nabzının
ve bu davulu duyan her şeyin;
parmaklıkla gözlerini,
nabzınla metali tanıştırandan
bir gün bir şey sormayacağını.
'86