nasırlarım gül dikeni
gözlerim solgun ölü yalnızlığında
boyumdan uzun dertlerim
yarama ne neşter
ne de tuz basıyor ellerim
çıkmazlarım
kendi yarattı fırtınasını
loş bir gecenin şuh gülüşleri
orospulaşınca
ayaklarım pezevenk
kafamda binlerce kuytu
yüreğimde beserdiğim sevgi bahçesi
engerek dolu
açılan dudaklarda sırtlan dişlerin
ve de kahbe düşünüşlerin
kaçıncı tutsağıyım
kaç kez kandım
yarattığım tanrıların sunaklarına
koyupta başımı
ibadet edercesine
odunlar taşıdım her biri
binlerce senden doğru
sende doğrulursun diye
sabırlarım arasından
yinede gül dökmedi
yıllar
ESKİ broy (kasım 2001)