Bak haklı çıktı şairler,
kırık dökük mısralarında.
Her aşkın biteceği bir yer varmış
zaman kuşağında.
Ne biz ölçüsü olabilirmişiz
bu düzenin,
ne de bir başkası.
Aşk gittiği yere kadar aşkmış.
Sen de haklı çıktın.
Sen de diyordun
bir gün nasıl olsa bitecek diye.
İşte bir gün bitti.
Hiç neden bile aramadık ayrılığa.
Çok çok balon vardı ufkumuzda,
çok çok gökyüzü,
çok çok deniz
ve pek çok sevgi.
Mavisi bol olan bir renk cümbüşü içindeydik.
Dalgalar karaya vurduğunda.
Biraz da bizi götürdü o dalga,
denizine dönerken usul usul.
Bizi de götürür bakışlarında.
Ve hiç birbirimize sarılmadık,
atarken bizi ayrı ayrı kıyılara.
Dalga ve denizi yem etti bizi.
Tanrısının ihtirası uğruna.
Ben en çok da seni götürdüm,
biliyor musun?
Düştüğüm adaya ...
Yanıma üç şey almam gerekiyordu;
Üç tane sen aldım.
Başka bir şey gerekmiyordu yalnızlığıma.
Zamanında yalnız,
sıkılırken yalnız,
konuşurken yalnız olmak uğruna
hiçbir zamana bırakmadım
senden tek bir hatıra.
Sen bendesin şimdi.
Ben yalnızım şimdi.
İkimiz en uzaktaki yıldızız şimdi.