Yıkıcı Değil Yapıcı Olun

bir şeyleri kırıp dökmek kolay; neden kırıp döktüklerimizi tamir etmek için ufak da olsa bir çaba göstermiyoruz?

yazı resimYZ

YIKICI DEĞİL YAPICI OLUN
Bir şeyleri kırıp dökmek kolay ;neden kırıp döktüklerimizi tamir etmek
için ufak da olsa bir çaba göstermiyoruz?
İnsanoğlunun en iyi yaptığı işlerin başında gelir, kırıp dökmek; lakin
tamir etmek için çabalamaya gelince ,aman orada yılan var kaçalım,
moduna girmeyi tercih eder.
Kırılıp dökülen ve tamir edilmeyi bekleyenlerin başında şüphesiz, kalp
gelmektedir.
O kadar çok zevk alınıyor ki kalp kırmaktan, kırılan kalbin sahibinin
nasıl bir hal alacağı bir an olsun düşünülmez.
Düşünsek, kırılmalardan ziyade tamir etmek için uğraşlara
girmek olmaz; ama biz ne yapıyoruz, her daim bir yerlerde birilerinin bir şeylerini
kırıp dökmenin peşinde koşma yolunda yürümeyi tercih ediyoruz.
İlk önce kalple başlar kırılmalar, hayaller ve umutlar onu takip eder,
bahsettiğim bu üç sebeple kırılmaların ardı arkası kesilmez.
Kabuk bağlaması için kanayan yaraların, umut veren en güzel sözlerle
merhem olmamız icap etmektedir.
Tamir yoluna girmediğimiz takdirde, insanların hayata karşı olumsuz
bakışlar sergilemesinde en önemli sebep olmaktan geri kalmayız.
İşin her zaman kolay olanı ile uğraşmaya değil; faydalı olacağına
inandığımız zor kısmında başarıya ulaşma fikri kafamızda canlı
tutulmalıdır.
Hayatımızda hiçbir zaman karşımızdakilerin üzüleceği ,kendimizi
sevindireceğinin bilincinde olduğumuz güzelliklere yer verilmemelidir.
Yani kırıp dökmekten ziyade, yapılması gereken en önemli şeyde kırılan
kalplerin onarılmasında bir an bile düşünmeden ilk adımı atmanın
çabası gösterilmelidir.
Bizler bahsetmekte olduğum yola girmekte geç kalmamız halinde,
çevremizdekilerin de bir ömür geç kalmasına ön ayak olacağımız, göz
önünde bir gerçektir.
Her daim yapmamız lazım gelen en güzel şeyi yapmakla yükümlü olduğumuz
hissine varmak, bizim için en doğru olanıdır.
İnsanoğlu bu yükümlülüğün bilincine varmaz, etrafında yer alan her şeyi
kırıp dökmeye devam ederse ;dönüşü olmayan bir yola girdiğinin farkına
bile varmayacaktır.
Hayatında telafisi imkansız hataların, yeri doldurulamayan boşlukların
gerçekliği göz önünde bulundurulmalıdır.
Biz bu olanlara göz ucu ile bakar, önemsemez tavırlar takınmaya devam
edersek; hiç kimse bizim varlığımızın farkında olmayacaktır.
Onun için diyorum ki; etrafımızda birilerinin yer alıp bizim bir şeyler
için gayret gösterdiğini görmek istiyorsak, ilk önce etrafımızda kırık
dökük her ne varsa onarmaya başlamamız gerekmektedir.
Bahsetmekte olduğum tamirata, yanımızda bulunup bizleri yalnızlığa terk
etmeyen dostlarımızın kırık kalplerinden başlanmalıdır.
Burada büyüklerimizin yeri geldiğinde lazım olacağını düşünerek
söylemiş olduğu, altından bile değerli olduğuna inandığım yarım elma
gönül alma sözü devreye girmektedir.
Bu güzel söz kalplerinde bir enkaz yarattığımız dostlarımız için
dillendirilmiş, yapılması gereken her şeyi anlatan, derin manalar
barındıran bir sözdür.
Kolay olanla uğraşmayı değil, zamanımızın bizi güçlendirmesi amacı ile
zorluklarla baş etmekle harcamamız icap ettiği anlayışında
olunmalıdır.
İnsanoğlunun yapması gereken attığı bir tek adımla kırılıp dökülen her
ne varsa, onların tamiri için çabaladığını gösterme yolunda yürümeye
başladığını göstermesi gerekmektedir.
Atmış olduğu bir adımın etrafında, olumsuz işlerle uğraşanları peşinden
sürükleyerek kırılmaların büyük ölçüde azalacağının önemli bir
göstergesidir.
Yapılması gereken, her daim yarım elma gönül alma sözü insanoğluna yol
gösteren bir pusula olduğu fikrine zihinlerimizde yer verilmelidir.
Kırılmaların sonlandırılması için en güzel olanı, tamirat yolunda
yürümek tek tercihimiz olmalıdır.
Yaptığımız yanlış tercihlerimiz yüzünden etrafımızda boşlukların
meydana gelmesine müsaade edilmemelidir.
Atacağımız yanlış bir adımda hesaplarımız karışır, evdeki hesap çarşıya uymaz.
Bizden öncekilerin de söylemiş olduğu gibi çarşıya pirince giderken
evdeki bulgurdan olacağımız aşikar.
Üzerimize düşen görevlerin başında gelen kırılmaların sonlanması
yolunda yürümekten vazgeçmemektir.

Başa Dön