Yazsan da Yollayamazsın Ki! (1 )

Yazılıp da yollanmayan bir dizi mektup.Paylaşılmalıydı diye düşündüm :)

yazı resim

Ölüm kadar aydınlık, ayrılık kadar karanlık bir ben bıraktın arkanda.Sebep ey sevgili…

Ben ki aşkına köle olmuş zincir tutmamışım, sevmişim ama kendimi kaybetmemişim. Şimdi yok olur mu sanıyorsun varlığım, intihar süsü verilmiş bir cinayet gibiyken ayrılığın. Ben ki yüzleşmişim sırtıma mıhladığın ayrılığınla, sen ki suçunla baş edemez, kandırırken kendini…

Ağlamıyor,düşünmüyorum pişmanlığımı.Bir sebep aradım içimde ayrılığa neden, buldum mu sandın yoksa kendimi kandırır mı sandın sende beni. İntihar süsü verilmiş bir ceset gibi kala kalmıştım ortada.Uyuşmuş, takılmış bir varlıktım aşkına… Nedenler aradım eylemlerimde, kendimden utandım. Sırf sen haklı çık diye… Ölen ben öldüren sen iken intihar etmiş gibi inandırdım kendimi aşka. Sen mutlu ol sen düşünme diye… Yüzleşme içindeki şeytanın sen tarafıyla, düşünme yaptıklarını kahrolma diye… Hıh… Saçma bir aşkın mazoşist bir ruhuydum sen gittiğinde.

Sen doluydu geride bıraktığım dünler, ben doluyum seni düşündüğüm günler.Lanet olsun, kısır bir döngünün en güzel gerçeğiydin sen. Şimdiyse sen… Düşlerim kadar derin varlığım kadar siliksin .Yoksun dünyamda var olduğun kadar.Düşlerim tükenir artık seni düşünürken, duygularım akan kanarlım gibi ruhumdan sıyrılırken.Dönüp arkana bakmaz iken…

Başa Dön