Geçmişin yorgun karanlığına karşın
Yüreğimden fener yapmış
Mutluluk kırıntılarını arar
Sevgimle aydınlatmaya çalışırdım
Karanlığımı
Bazen takılırdım sahte sevdalara
Tökezlerdim
Sorardın
Sen sevgi nedir bilir misin diye
Geceleri uykusuz kalmak
Onu hayal etmek nedir uyumadan
Elinden tutup gezdirdinmi
Sabah ezanı karışan düşlerinde
Hasretinden prangalar eskitmek şiirini
Bilirmisin
Hasretin bir insana nasıl pranga olduğunu
Demir bir kelepçenin nasıl olup da
Eskidiğini bir yürek de defalarca
Sonra tekrar koyulurdum karanlığıma
Yitip giden hayali sevdamım peşinden
Hiç yorulmadan
Hiç usanmadan
Düşler kurardım mutluluk adına
Düşler kurardım sevdam adına
Karanlık yaşamıma çökmüş
Ben hayali sevdaların peşinde koşarken
Faruk nafiz gibi
Yaşamın içersinden bir renk çıkardın karşıma
Ben kırmızıyım dedin
Tıpkı bir kız çocuğunun masumiyeti gibi
sen
Hayata mavi ufuklarda bakarken
Ben gecenin maviliğinde
Bir yıldız tuttum
Her gece bakarım ordasın
Sanki elimi atsam yakalayacak gibiyim
Korkarım elimi uzattıkca
Senin kaybolup gideceginden