Yalnızlıkmış!

Her gece, her an doğuştan yazlı bir imgedir kaybediş. Kayıpların en büyüğü gözlerindeki çocuksu gülücükten yoksun kalmaktır. Resimlerin en büyük artısı ise bu kaybedişleri anımsatmaktır.

yazı resim

Şairlerin anlatamadığı şiirselliktedir gözlerin
Özleme inat bir şarkıyı seslendirir
Geçip onu dinlerim geceleri
Yastığa değil yüreğine yaslarım yüreğimi
Senle geçen notaları anlatır
kendi dilinde kendince
Baharda kır gezilerine çıkarır
İçindeki güzellikleri keşfedince
Güneşi sen olan gökyüzüne çevirir şiirimi
Gökkuşağım olur saçlarının ahengi
Ben seyre dalarım
Seyrine doyum olmayan tenini
Sadece benim olan bir buluta benzetirim
Açar sonra yüreğimde
Yüreğin kadar bir lale
Etrafı bir hüzün rahiyası sarar
Ben sen sanarım saranı
Meğerse şu şiiri senden uzakta yazmanın verdiği
Yalnızlıkmış.

Tasvir edilemeyen ressam tuvalidir gözlerin
Hissiz iklimlerin çorak diyarlarında baharı yeşertir
Ben küçük bir fidan olurum
Yüreğine ekili, sevgine muhtaç
Bilir misin, Ilıman iklimindir yaşatan bu fakiri
Gökkuşağına nispet bütün renkleri yaşatır
Gözlerinin içindeki bebek
Ben en çok maviyi severim
Sevdiğim için çalan şu ezgiyi
Notalar anlatamaz seslendiremez gözlerini
Sen bilmezsin
Ben her gece seni indiririm kalbime
Masum yaz yağmuru damlaları gibi
Islatır tenimi, kanatır sensizliği
Doğar sonra ellerimde
Biraz sonra göğe yükselecek olan ay
Etrafı bir karanlık sarar
Ben sen sanarım saranı
Meğerse şu şiiri senden uzakta okumanın verdiği
Yalnızlıkmış.

Oran, E. 08*
Anısına konulmuştur.

Başa Dön