Yalnızlık

Yalnız geçen beş gün... Ve Urla'nın o müthiş yaz ambiyansı... Ve "Yalnızlık".

yazı resim

Yalnızlık...
Kapkara bir gözyaşı edasıyla,
Süzülüyor yanaklarımdan.
Sitem dolu haykırışlarımla,
Yırtılıp gidiyor dudaklarımdan...

Hala düşümde eski günler...
Dostların ettiği yeminler...
Aşık kalplerdeki, sımsıcak özlemler...

Bakıyorum da ellerime, bomboşlar.
Gözyaşlarıma yaren olmuş, sarhoşlar...
Çok şey kopardı benden, yalanlarda kayboluşlar...

Yalnızlık...
Kuru dallardan süzülen yapraklar misali,
Gölgeler düşürüyor harap gözlerime.
Her an yanımda, ölen sevdiklerimin hayali...
Kulak verecek kimseler yok artık dertli sözlerime.

Ölüm rüzgarları, çaldı tüm yıldızları ellerimden.
Kayan son iki damla yaş, parıldayarak gökyüzünden!
Keşke yanlarına gidebilsem, kopup hayatın pençesinden...

Kara toprak mahkum etti beni bu yalnızlığa.
Çaresizim... Teslim oldum karanlığa.
Bıraktım yaşama sevincinin yerini, sonsuz suskunluğa.

Yalnızlık...
Sırtımda kara saplı bir bıçak...
Ayrılmıyor hüzünlü gecelerimden.
Kim bilir daha ne kadar ağlatacak;
Alacak acımadan kalan yıldızları ellerimden!

Ölümün soğuk nefesi mi şu tayfunla gelen?
Azrail’dir belki de, son hecemi bekleyen...
Keşke kurtarsa beni bu yalnızlık kafesinden!

Son gün batıyor karşımda, son defa ağlıyorum.
Bir bir sönüyor ışıklar, benim gibi... Kararıyorum;
Veda edip her şeye, kızıl deryada kayboluyorum.

Ey yalnızlık!
Ben, gidiyorum!..

Başa Dön