Yalnızım
Şıpıdık terliklerinle
Sesimi götürdüğünden beri
Gecenin koynunda
Bir söğüt ağacı kadar
Yalnızım
Güleç yüzünle
Bütün güvenimi aldattığından beri
Bir tepe başında
Çatısı sökülmüş ziyaret gibi
Yalnızım
Sessizliğimin duvarlarında
Yankılanıyor sesin
Varlığının celladı
Anıt mezarına kilitledi kendini
Yalnızım
Kanıyor yaptığın işkence izleri
Varlığın bir kez öldürdü
Bin kez öldürüyor
Varlığının izleri