Yalnızdım...
Hafif titreten rüzgardı bastonum,
Duman kokuyordu hava,çekmiş yine derinden.
Bense vedalaşıyordum tekrar ve tekrar,elveda!
Son bahardı bukez beni terkeden
ve ben yalnızdım...
Çiçeklerden medet umdum belkilerimle,
Onlara yanaştım dost gibi sımsıcak.
Kondu biri avuçlarıma hafif ağlamaklı
Sade yaşlar banaymış, fısıldadı kulağıma.
Ağlama..
Oysa ben yine yalnızdım...
Birkaç dert yandım kırmızıma,dinledi sağolsun,
Üzme kendini dedi sıkma canını,elbet özler oda seni,
Bu kez durmadı,benden damladı bir su tanesi.
Yaşlıydı omuzlarım,ağlaşıyorduk,kırmızım koynumda.
Sanırım üşüyordum hafiften.
Fakat yalnızdım...
Kıskandı heralde rüzgar,hemen kabarttı bulutlarını,
Kapattı gecemi süsleyen güler yüzlü beyazımı,
Biliyordum o orda,bekliyor benim için,
Ama tutamıyorum kendimi hüzünleniyorum bir nefes daha,
Çünkü yalnızdım...
Şiddetleniyor esinti,bu ne kudret dedirten cinsten,
Tane tane ucuyor kırmızılarım avuçlarımdan,tutamıyorum.
En değerlimsin biliyorsun,gül koklamam üzerine,
Ama yok,kıskandı bikere esmeli coşmalı dökmeli yağmurlarını.
Islanıyorum, yalnızım...
Son kez öptü rüzgar beni,tenimde hissettim soğunu,
Son kez kokladım kırmızımı,sana ayırdığım son solgunumu,
Son yakamozdu belki gördüğüm,sabahı olmaz diye gecenin,
Belkide son satırlarımdı bu veda etmeden önce,
Ben sevmezdim vedaları ama evlendim bikere neçare,
Yine bıraktı beni tüm hayat bağlarım,aşklarım,dostlarım..
Ve ben yine..
Ve ben veda ederken bile...
Yalnızım...