Hasreti,
Sevdiğin tüm şarkıların dilinden
Ve sevdiğin tüm şairlerin kaleminden
Sana yazdım.
(Benim mısralarım,
Azdı hep sana...)
Sen bilmedin ama,
Altı mosmor gözlerimle
Uslandım!
'Oy yüreğinin ışığına yandığım,
Oy sevdalım!
Hasretlerin çocuğuyum ben;'
Ömrümü yangından kurtaramadım
(Bir akşam vaktiydi
Karanlıkta ellerimi bıraktın.
Ömrümü yangının orta yerine
Sen attın!)
Defne yaprağına yazılmış şiirimdin
Sabahın seherinde
Yağmurla gelen
Sesimdin.
Eski resimlerde
Unutulmuş aşklar gibi eskidin
Ben, sevdiğim
Sana tutuklu gülüşümle
Yangının orta yerinde
Çok yenildim, çok ezildim
Yüreğime yazmıştım oysa adını senin
Şehir derken, c(esaret) derken
Camdaki buğu gibi kederlendim
Bilirsin,
Çok erken
Kaybetmek için
Bu başı duman günlerinde
Gençliğin...
Bilirsin,
Artık bitti, ben yokum derken
Sevda var ederdi bizi...
Ve biz,
Bu yüzden sevgimizi,
Depremlerden sakınırdık
Gökyüzünün renginden kıskanırdık
Sevdamızın rengini...
Temmuz aylarında donmuş aşkımızın matemi
Uzun sürecek besbelli...
Şimdi,
Son kez bu şehirlerden gitmeli...
Defne yaprağına yazılmış şiirimi,
Muradiye şelalesinin akışına bıraktım.
Senden kalan bir gülüşüm vardı sevdiğim
Onu da ömrümün küllendiği odalarda
Yaktım!