YAĞMUR’LU ÖZLEM
Yağmur, bardaktan boşanırcasına;
Gittin,
Ardından gökyüzü dile geldi
Bir ağıt her yağmur damlası, haykırırcasına…
Ne yandasın, yağmur izlerini sildi?
Bulutlar yağmur yüklüydü,
Kimi kara, kimi gri
Şimşekler aydınlattı sıra sıra dünyayı
Zifir karanlık dünya, rüzgardan, buluttan sisli
Feryat figan yağıyor yağmur
Tebrik ederim, başardın,
Sema’nın üstünü örten gökyüzünü ağlatmayı
Bir bulut’ta yüreğimde dolaşsa ya
Yağsa ya bardaktan boşanırcasına yağmur
Silse ya seni, becerebiliyorsa içimden
Bir seni silse yürek, yürek bin seni bulur…
Seni unutturacak bir sebep var mı söyle?
Var mı ellerinin sıcaklığını unutturacak bir ateş?
Gözlerinin bakışını hatırlamak istemiyorum
Yokluğun, varlığın misali mahşerde sırat’a eş
Bir garip tütsüydü zifir saçlarının kokusu
Bir eşsiz uyanıştı bu sevdanın uykusu
Bir sana uyuyordu, yüreğine, yüreğimin dokusu
Sevdan zindandı Yusuf’a, sevdan aşığın kör kuyusu
Yağmur hala,
Bardaktan boşanırcasına yağıyor
İzlerini silme bahanesiyle ağlamakta gökyüzü
Sensiz bu kalp bu bedene bilmem nasıl sığıyor?
Nefes alışım,
Erişilmez bir sevdanın öyküsü…
Seni özledim.
20/02/2009