Hal-i perişanlığımızı bilensin
Nefese müddet veren sahipsin
Hep hata ve yanlışlar içindeyiz
Akıl ve irade sahibiyiz, dertliyiz
Nefsimizle baş edemeyen sefiliz
Fıtratımızda sen varsın, Rabsin
Şek ve şüpheden, münezzehsin
Güç ve kudretin yegâne sahibisin
Bizlere şefkatini esirgemeyensin
Ne kadar gayret etsek, unutanız
Zafiyetleriyle yaşayan insanlarız
Ellerimiz sana açıktır hakikatimiz
Halis niyetler için yardım bekleriz
Ya Rab ümmetin perişanlığı aşikâr
Yapılan hac ve umreler neye yarar
Ruhsuz, kalpsiz ibadetler mi vebal
Borçtan kurtulmak hesabı izmihlal
Filhakika aklıselim düşünemiyoruz
Her zaman kastımızı evet, aşıyoruz
Sonra hatamızı anlıyor, yakarıyoruz
Sana sığınıyor ve affımızı bekliyoruz
Göçüp gideni görüyor, aldırmıyoruz
Cenaze namazını da kılmak istiyoruz
Tabut, kefen, mezarını da görüyoruz
Haşyetle irkilmiyor, sessiz bakıyoruz
Ya Rab, samimiyete bilmem ki ne oldu
Gönül dünya için aldanıp, hamal oldu
Dostu, düşmanı ve hatta sahibi unuttu
Edep ve irfandan uzaklaşıp, nadanlaştı
Ya Rabbi, bizler nefsine uyan cahilleriz
Hak ve hukuku ihlal eden gaflet haliyiz
Görmeyen, işitmeyen, fark edemeyeniz
Ve fakat bizler yalnızca senin kullarınız
Bizleri yargıla ve bağışla mağfiret eyle
Beni, annemi, babamı, efradımı bağışla
Ümmet-i Muhammet’in imdadına yetiş
Mahzun, masum gönüllere rahmet eyle
Mustafa Cilasun