Ve özgürlük...
Ulasip ulasabilecegim en uç nokta.
En büyük dügün,
Kar yagmazlarin ülkesindeyim.
Içimde tuhaf bir hüzün.
Evet özgürlük, içim disim
Sagim solum, önüm arkam
Hep özgürlük...
Ama kirilmisim kendime,
Uzaktan bir çöl rüzgari esiyor üstüme üstüme.
Çocuk 1 agliyor, üstü basi çamur içinde
Içimdeki firtinalari dindiremeyen ben
Nasil durdurayim çocugun gemilerini karaya oturmadan. Bir de çocuk 2 var.
Oturmus saçlarini kesiyor.
(Senin saçlarin yok) “Sana benziyor” Öyle diyor the husband
kapana kisilmis kuslar gibi,
Kizamiyorum.
Bir sapanim olsa da vurabilsem su geveze kuslari.
Hayat dolu hepsi.
Zamani tanimayan kanatli böcekler,
Yasiyor ve ölüyorlar. Kimse farkinda degil.
Göç ediyorlar mi gerçekten bilmedikleri ülkelere?
Beni de götürürler mi söylesem,
Yaklasirken zaman.
"Ayten degil de niye ben" diyesim geliyor,
geliyor da diyemiyorum.
Duvarimdaki çentikler bitiyor da Kahretsin,
hiçbir sey yapamiyorum.
Bir seyler yapmali.
Kilitlemeli kapiyi,
Yigmali esyalari önüne,
Pencereleri çivilemeli,
Tikamali bacasini söminenin
Ya da Teslim olmali; Ama
teslimiyet güzel olmali!
Acimamali insan kendine,
Titrememeli dizlerin.