Kırık cam gecelerinin Aushwitz kampının gaz odalarında
Yayılır yanık kokular
Kundağında ki bebeğe ölümü vaat eden H/itler de kim?
Diktatör doğulmaz ama diktatör ölünür elbet...
Hiroşima'da kirletilen analarının adında yaşarken Enola Gay
Toz duman bulutların ardına saklanabilir miydi günahlar
Hayır!
Ağlıyor bulutlar Hiroşima'ya sağanak sağanak
Termonükleer ısıdan yayılıyordu ayyuka feryatlar
Fısıldarken ölümü kulağa sessiz ısı.
Nasıl bir oluşumdu dünyada cehennemi yaşatan
Erittiği biri nesne biri can
Ya gerideki kalanlar
Lastikleri kavrulmuş üç tekerli bir bisiklet
Üzerinde Tetsutani Shinichi daha beşinde değil
Etinden yoksun çırılçıplaktı geriye kalan
Bir bisiklet bir iskelet.
Bir Vietkong sabahına Napalm'lar yağdı
Yer sıcak!
Gök sıcak!
Sıcak! sıcak diye çırpınıyordu çırılçıplak o masum çocuklar.
Bizde çocuklarıydık Halepçe'nin, Hama'nın, Humus'un
İnsanlığın insafına emanet
Sustunuz
Sessizliğin sesi değilsen
Biz çocuklara kan kusturdunuz
Nerede kaldı vicdanına gizlediğin namusun.
Bu savaş çemberi duvarları arasında sıkıştık
Biz öldükçe bize ağıt yakmayın
Atan kadar satan suçlu değil mi?
Yapanın yanında kârı kalırken...
Boz duman topraklarda kül katmanları
Kaç nesil etkisinde doğmuşu doğmamışı
Hilkatim dönüşürken hilkat garibesine
Hakikatleriniz işte eseriniz biz çocuklarınız...
Çocuklar ölsün, fauna ölsün, flora ölsün
Somut olan dünya
Soyuta dönsün
Ey milletler topluluğu!
Bize yaşayacağımız zamanın kalanını borçlusun.
Bana bir masal anlat anne
Acı içinde gaz bombalarının kokusu olmayan
Ama ne mümkün
Yer gök inin inim inlerken
Ak sütünün helal dokusu ışınımdan haram kılındı
Daha ninni çağıma hükmeden ağıtları dinlerken...
Çocuklar ölürken sessiz kalanlar
Oysa bilmiyorlar mı
Yalnız bizim için
Uyurken susulur
Ölürken değil !.. Ölürken değil !..
EKREM KAZAN ]