Sızlatır içini o ürkek sevdaların.
Ruhundaki ağrı gözlerine yaslanır.
Şaşırır kalırsın ellerin şimdi nerde?
Kalbin titrer, kirpiklerin ıslanır.
Düşmeye görsün içine, sinsice o ateş,
Zamansız gel-gitler çırpınır göğsünde.
Deli ırmaklarla kabarır denizlerin,
Tutkunun ışığı parıldar hep yüzünde.
Zaman hep sarsak adımlarla gelir.
Bir fısıltı gibi yayılır sancı.
Ufka bağlanan gözlerin erir,
Güz yağmurları gibi yağdıkça acı.
Gece sessiz ve sen sırlarına gömülü,
Üryan ve kırgın bir hayal geçer içinden.
Gri güvercin kanadında bir rüya örülü,
Üşür ruhun, bir adam düşer sesinden...