Bu gece son gemiyi suya koydum.
Bekleyişlerime artık son verdim.
Sanırım artık sürekli sonbahar yaşayacağım ne kış gelecek ne de bahar…
Uzun soluklu bir nefes gibiydin, her nefes alışımda içimdeki bütün kör noktalara ulaştın.
Artık bir tartımız bile yok hayallerimizi tartan tüm teraziler çöktü bu gece
.Ay tutuldu, deniz çıldırdı.
Anlamsız sorulara cevap arıyorum.
Yokluğunda hangi sokağa girsem çıkmaz, ne zaman dışarı çıksam yollar karanlık.
O ıslattığımız Hayallar sanırım bu mevsime dayanamadılar.Haklılarda aslında bu kadar göz yaşına ne dayanabilir ki?!
Uykusuzluk geziyor aklımda yine bir çılgınlık yapasım var ama sen yoksun tutamıyorum kendimi. Camdan bakıyorum yine o iki sevgili el ele tutuşmuşlar, kahretsin!
Yine bizim yerimize oturmuşlar.
Görüyorsun işte adı bile kalmamış aşkımızın.
Ertelenmiş bir yağmur gibiydin geç kaldım sana.
Sakın benden sonra “keşke” deme beni soran olursa da öldü de
Ben öyle diyorum çünkü hiçbir fani senin yerine geçemez.
Saat yine geç olmuş senden sonra uykuyu rafa kaldırdım.
Biliyorum birazdan yine sızacağım her zamanki gibi ama sen üstümü örtmeyeceksin.
Sensiz sızmanın bile anlamı yok.
Yokluğunda anlamsız sorulara cevap arıyorum bir de çiçek aldım menekşe…
Sen çok seversin.
Her gün suluyorum.
Yanına da senin resmini koydum ama nafile günden güne soluyor.
Gel be sevgili yine gel.
Sensizliğine ne menekşeler dayanıyorum ne de ben! Belki şimdi başka şehirdesin.
Başkaları elini tutuyor, başkaları kalbine bakıyor.
Unutma benim bakışlarım hala sende gizli…
Adını bilmediğim yalnızlıklar..
Ne hale soktunuz beni ne yaptım size de bu kadar bedel ödüyorum.
Acaba bu hangi gidişinin bedeli…Sensizken bir başkayım içimde garip bir ürperti, titriyor.
Bazen hani sonbaharda inceden bir rüzgar eser ya hani ellerini ceplerine sokarsın ya işte öyle.
Yine kafanı şişirdim bir türlü alışamıyorum yalnızlığa işte affet.Y
arın yine, bana “Bitti” dediğin yere gideceğim.Belki gelmeyeceksin ama bekleyeceğim.
Eğer bir gün gelirde beni göremezsen sakın korkma oralardayımdır.
Karşıdaki mezarlığa bakmayı unutma!