Bıraktım karanlığı, benim olmayınca rüzgâr
Alamadığım bir yolun şafağındayken suların
Kıyıya ne hacet, kalmayınca tüm umutlarım
Suyun enginliğinde sarhoşluğun mağduruyum
Güneş acımasın, ay ışıtmasın, yıldız bakmasın
Yüreğimde küllenen bigane aşkı aydınlatmasın
Bıraksın artık melalimle baş başa hiç avutmasın
Bir umut ışığı dahi yakmasın, dileyenlerde açsın
Sevilmek değil, sevmenin iyi olduğunu söyleyen
Sevmenin hecelerinde seyreden hiç görünmeyen
Umutlarıyla hasırlara şekiller işleyen özünü veren
Bir vuslat için bilenen, kimliğinde gizemleri seçen
Senindir artık cihanda şakıyan, nevi şahsına kalan
Sevdiği halde bir umut vaat etmeyi dahi çok gören
Hicranıyla kenetlenen, metanetin seyrine bezenen
Gecelerde nefeslenen, gönül hüznünü deşifre eden
Ne diyeyim sen bilirsin, seçiciliğiyle meşhur olansın
Sen zaten bir tarafsın, iman zenginliğinde vakfiyesin
Her zaman kendini yenileyensin, bir terakki perversin
Israrla şefkatini esirgeyen, selamı dahi çok görensin