-1-
Yanıyor yerküre
bir savaşın derin kuytuluklarında
kah toplama kamplarında
kah sovyet topraklarında
en acımasız biçimde
çekik gözlü bir halkın
sol yanında...
-2-
Yanıyor anadolu
ulaşıyor sessiz çığlığı
genç yüreklere
bilinç bilinç ulaşıyor
gençlik parlıyor
gençlik ışıl ışıl
sevda bu ulaşıyor derinlere
sevda...
kah fakültelerde
kah fabrikalarda
kah barikatlarda
işgal işgal parlıyor
ulaşıyor derinlere
ulaşıyor çekik gözlülerin acılarına
ordan vietnam'a
kemerle bağlanıyor ezilenlerin kaderi
yangın olup yakıyor mercedesi
-3-
Ranzalar ıssız
kitaplar müthiş kuru
kitaplar bilinç bilinç taşıyor
fikirleri devrimlere...
türküler karşılık buluyor
bedeller öğreniliyor
ödenecek bedeller!
mazgallar açılıyor
açılıyor en güzel günler...
-4-
Bir adam
suni dengeyi ulaştırıyor,
kesintisiz bir şekilde
ulaşmayı öneriyor
önden gidiyor
ulaşılacak bir yerler arıyor
ve buluyor
anadolunun anahtarını alıyor
bedreddinden
Cephe alıyor emperyalizme
kesintisiz yürüyüş başlıyor...
-5-
Katiller pervasız
hesap ödemiyor
sormak gerek
ve sözü namlu alıyor
soruyor elrom'a;
'Köpek, söyle filistin neresi?'
Cevap;
'şur..
şurası.'
'yanlış orası amerika!'
ölüm soğuk
ama ölüm yakışıyor yaşayan leşlere...
-6-
Yine ranza...
demir ... demir ...
her yer demir ....
kelepçe demir ....
bunalıyor
ve ulaşıyor topraktan
anadoluya ulaşıyor..
-7-
Gece derin, gece ıssız...
uzaktan bir ışık hüzmesi çatlıyor
bir ışık hüzmesi çatlıyor
hiram hiram bir ışık...
cam kıran bir ışık
sağır bir ışık
ölüm bir ışık
ölüm ölüm parlıyor...
-8-
Parlayan ölüm
bugüne güneş oluyor
bir ulaş parlıyor
bugüne
ve patlıyor emperyalizmin beyninde
şanlı bir kasırga gibi
Hacıbektaş'tan
Karadeniz'e ulaşıyor...
kesintisiz yürüyüş sürüyor...